Pazar günü referandum var!
Ülkemizin, dolayısıyla da hepimizin geleceği için çok önemli.
Sandığa gitmeden ahkâm kesmek yerine, sandığa gidip tavrını ortaya
koymak en büyük yurttaşlık hakkıdır.
Öteden beri sandığa gitmeden ya da adres göstererek demokrasi
havarisi kesilenler referandumda da boş durmuyorlar.
Yine konuşuyor, konuşuyor, sadece konuşuyorlar.
Evet, o da bir hak ama bir yere kadar.
Kendisi gidip oy kullanmayan ya da başkasının oy tercihine saygı
duymayan, demokrasiden söz edemez.
Herkesin kendisine göre bir doğruları var. Eğer karşı tarafın
kandırıldığına ya işin farkına varmadığına inanıyorsak, bunun yolu
onlara kızmaktan değil, onları ikna etmekten geçiyor...
Birbirimizi suçlayarak yeni bir Türkiye inşa edemeyiz, güçlü bir
gelecek kurgulayamayız.
İşte bu yüzden, referanduma katılım oranını, hiçbir mazerete mahal
kalmadan, olabildiğince yükseltmeliyiz...
Bunun için de üniversite öğrencilerini bir şekilde
rahatlatmalıyız.
Nasıl mı?
Pazartesi günkü tüm sınavları iptal ederek. Hatta pazartesi gününü,
tıpkı, ilk ve orta dereceli okullarda olduğu gibi tatil ilan
etmeliyiz.
Çünkü pek çoğunun nüfus kütüğü, ailelerinin bulunduğu kentlerde ve
üniversite öğrencilerinin neredeyse yüzde 80’i, ailesinin yanında
değil, farklı kentlerde öğrenim görüyor...
Bayramlarda pek çok ulaşım aracı ya parasız ya da indirimli
oluyor.
Pazar günü de demokrasi bayramı var. Yani, ulaşım araçları,
özellikle de şehirleri arası ulaşım, kara, deniz, hava demeden yarı
yarıya indirimli hale getirilemez mi?
Eğer gençlerimizi, özellikle de üniversiteli gençlerimizi
seviyorsak, bunu yapmalıyız. Çünkü içinde bulundukları zor koşullar
nedeniyle, oy kullanamazlarsa, bunun üzüntüsünü uzun yıllar
üzerlerinden atamayacaklardır...
Ne olur, onlara bu üzüntüyü yaşatmayalım!..
Çocuklarımızı onun, bunun, şunun eline ya da inisiyatifine
bırakmayalım. Devlet olarak biz sahip çıkalım...
Herkes için demokrasi
Bireyler ve kurumlar olarak demokrasiyi içselleştirmediğimiz
sürece, demokrasiyi rayına oturtmamız mümkün değil.
Ve çok daha önemlisi, demokrasiyi kendimiz için olduğu kadar
başkaları için de istemeliyiz.
Sadece sizin güçlü olmanız yetmez, hepimizin güçlü olması gerekir
ki hak, hukuk, adalet sağlanabilsin.