Türkiye ile Rusya arasındaki gerginliğin perde arkasında neler var? Çok daha önemlisi bu gerginlik nereye kadar gider?
Önceki gece Genç Bakış’ta işte bu sorulara cevap aradık.
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker ve tam 21 yıl Milliyet’in Moskova temsilciliğini yapan Cenk Başlamış’ın konuk olduğu programda çok ilginç tespitlerde bulunuldu. İşte önemli satır başlarından bazıları:
Krizin perde arkası
Uluç Özülker:
Uçak düşürme meselesi önceden başlamış olan bir sürecin son aşamasıydı. İkaz ve son aşamada dur deme ihtiyacının tezahürü olarak ortaya çıktı. Bıçağın kemiğe dayandığının bir tepkisidir.
Putin’in bir intikam duygusu var sürekli. El attığı şeyde başarı kazanıyor.
Lazkiye ve Tartus Limanı Rusların Akdeniz’deki fevkalade önemli iki üssüdür.
Onların esas derdi, Halep’e kadar olan bölgeyi sağlama alıp, o devleti kurmak. Türkiye ile menfaatleri bu manada çatışıyor.
Rusya, pervasız ve kendi bildiği şekilde hareket etmeye başlamıştır. Güçlü olduğunu ve dünya gücü olarak kabul edilmesi gerektiğini devamlı ortaya koymaya çalışıyor.
Montrö Sözleşmesi savaş halinde boğazları kapatma hakkı veriyor. Diyelim ki Rusya Türkiye’ye savaş açtı. Kapattım boğazları dediğiniz anda Rusya orada perişan olur.
Rusya ekonomik açıdan zayıf bir ülkedir.
Batı ile Rusya mukayese edilemez.
PKK’yı en başta destekleyen Duma kararı ile Rusya’dır. PKK bu manada bir koz olarak kullanılabilir.
Ruslardan tarih boyunca çok çektik. Çok güvenmemişizdir.