Hafta sonu Gaziantep’deydik. Dönüşte, uçakta Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile Türkiye’nin geleceği ve özellikle de eğitim üzerine uzun uzadıya sohbet etme imkânı bulduk.
Eğitim konusunda, Milli Eğitim bakanlarından çok daha fazla
birikime ve vizyona sahip olduğunu söylersek, hiç de abartı
olmaz...
Katıldığı törenlerde gençlere yaptığı nasihatlerinde ve uçak sohbetimizde, eğitime verdiği öneme yönelik çok net mesajlar vardı.
Her ne kadar asıl işi para olsa da, o ille de, iyi yetişmiş, ne istediğini bilen, çalışkan, kararlı ve sırada dışı bir gençlik istiyor. Çünkü geleceği ancak onlar inşa edebilir, çıtayı daha yükseklere ancak onlar çıkartabilir diyor.
Kendisini dinledikçe daha iyi gördük ki sadece eğitimin finansmanına ve kalitenin nasıl yükseltilebileceğine kafa yormamış, mesleki eğitimden müfredat programlarının içeriğine kadar her türlü ayrıntıya vakıf olmuş...
Okul çağına gelen üç çocuğu var. Eğitime olan ilgisi biraz da bu
yüzden mi diye baktım, evet ama çok daha önemlisi, eğitimin kendi
hayatında yarattığı değişimdi!..
Ömrünü ekonomiye adayan ve ekonominin koordinasyonundan sorumlu bir
Başbakan Yardımcısı’ndan, para, para, para yerine, eğitim, eğitim,
ille de eğitim sözlerini duymak sevindiriciydi!
Mesleki eğitim
Dijital ekonominin ve robotların hakim olacağı yeni dünyada, pek çok mesleğin yok olacağına ve geleceğimizi ona göre dizayn etmemiz gerektiğine her fırsatta dikkat çeken Şimşek, bu süreçte en büyük reformun, eğitimde, özellikle de mesleki eğitimde yapılması gerektiğini söylüyor.
Peki, bu nasıl olacak sorusuna hazırlıklıydı.
Belli ki bu konuda dersini çok iyi çalışmış.
Hayallerini, yaptıklarını, yapamadıklarını uzun uzadıya anlattı.
En şaşırtanı ise meslek liselerinin binalarıyla, bütçeleriyle, öğrencileriyle TOBB ve benzeri mesleki kuruluşlara devriydi.