Bir sınav cumhu- riyetine dönüştüğümüzü ve bu durumdan bir an
önce kurtulmamız gerektiğini dün dile getirmiştik.
İyi de bu nasıl olacak, sınavlara mecburuz, başka çaresi yok
yönünde itirazlar geldi.
Hiç şaşırmadım.
Zaten böylesi kafalar yüzünden bu noktaya geldik, görünen o ki bu
sistemin aynen devam etmesinden yanalar. Çünkü bundan
nemalanıyorlar.
Kimileri madden, kimileri siyaseten, kimileri de bilmeden...
Peki, dünya bu sorunu nasıl çözüyor?
Daha da önemlisi bize dönük çözüm yöntemleri ne olabilir?
Bu konuda, yıllar içerisinde, çözüm öneren yüzlerce yazı yazdık ama
kaçıranlar için bir daha yazmakta yarar var. Yeter ki dikkate alan
birileri çıkıp, bu yanlışa dur desin, umut tacirliğinden
vazgeçsin...
Umut tacirliği!
Türk eğitim sistemi umut tacirliği üzerine inşa edilmiş
durumda.
Herkesin önü açık, herkes istediği yerde okuyabilir mantığı
hakim.
Yani bir anlamda, cebinizde para var mı, yok mu demeden, tüm
ülkelere vizeler kaldırıldı, artık dünya seyahatine çıkabilirsiniz,
işte size özgürlük anlayışı söz konusu.
Lise ve üniversitelere giriş sistemi baştan aşağı yanlış.
Kaplumbağa ile tavşan yarıştırılıyor.
Fen lisesi ya da Robert, Galatasaray öğrencisi ile herhangi bir
meslek lisesi ya da tabela Anadolu lisesi öğrencisinin yarışması
mümkün değil, önce bunun ortadan kaldırılması gerekir.
Ama çok daha vahimi, ilgi, yetenek ve akademik donanım çerçevesinde
neredeyse hiçbir yönlendirmenin yapılmaması.
En büyük eksiklerimizden biri bu!