Lise ve üniversitelere giriş maratonunda ilk aşama olan sınavlar tamamlandı, şu an tercihler ve yerleştirme ile yola devam ediliyor.Peki LGS ve YKS yeterince adil, yeterince ayırt edici, yeterince yönlendirici ve en önemlisi de yeterince güven verici miydi?Yapılan anketler, açıklamalar ve değerlendirmeler pek de bu yönde değildi. Özellikle hormonlu notlar, Ortaöğretim Başarı Puanı OBP, ek puanlar, zorunlu seçmeli ders benzeri zorunlu okul tercihleri ve öğrenim ücretleri velilerin yoğun eleştirilerine neden oluyor.
Şikâyetler havalarda uçuşuyor ama üzerine alınan yok. MEB, YÖK ve ÖSYM sanki bu işten hiç sorumlu değillermiş gibi olup bitenleri sadece izlemekle yetiniyor…Sınavlar kalkar mı?Sınavlar kalkmasa da umut tacirliğine son verilerek, sınava giren aday sayıları minimuma indirilebilir. Daha önceki uygulamalar bu yöndeydi ama nedense anaokuluna başlayan her öğrenci üniversite önüne yığıldı. Memnun olanı da bulmak mümkün değil, herkes karşı ya da şikâyetçi ama değişen hiçbir şey yok!..MHP lideri Bahçeli, bir ara “sınavsız günlerin” yakın olduğunu söylemişti, devamı gelmedi. Bahçeli, milyonlarca öğrenciyi, veliyi ve dershane sektörünü heyecanlandıran şu açıklamayı...