Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı yarıyıl tatilinde ödev yok
demiş.
Tıpkı kendisinden önceki bakanlar gibi.
Siyasetçiler popülizmi seviyor.
Öğrencinin ödevsiz eğitimi sevdiğini bildikleri için arada bir
onları mutlu ediyor.
Tıpkı sınıf geçmeyi kolaylaştırdıklarında olduğu gibi.
Peki, ödev de kaldırılıp, mezuniyet de kolaylaştırıldığında,
eğitimde çağ atlıyor muyuz?
Evet demek mümkün değil.
Bu yıl üniversite giriş sınavında 40 fen sorusunda Türkiye
ortalaması 2.5’ti.
Eğitim kalitesine yönelik anketlerde de iyi diyeni ve mutlu olanı
bulmak mümkün değil!
İlle de popülizm!
35 yıllık gazeteciyim, görünen o ki dünden bugüne hiçbir şey
değişmedi, değişmeyecek!
Her yarıyıl tatili öncesi benzer açıklamalar geliyor.
Ve biz de her seferinde benzer yazılar yazıyoruz.
İşte 10 yıl önce yazdıklarım! Değişen ne var?
Milli Eğitim Bakanlığı yarıyıl tatili öncesinde öğrenci ve velileri
rahatlatmış!
MEB yarıyıl tatilinde ödev verilmemesi konusunda bir genelge
yayımlayarak, bırakın öğrenciler tatilde rahat rahat dinlensinler
demiş.
Yorulanlar için tatilde dinlenmek elbette en büyük hak.
Ya bütün yıl yatanlar?
Onlar da mı dinlenecek?
Peki, o zaman, ders açıklarını ne zaman kapatacaklar?
MEB, bir yandan dayatmacı eğitim anlayışından vazgeçeceğiz diyor,
öte yandan dayatmacılığın en büyüğünü kendi yapıyor.
Ödev verin demek ne kadar dayatmaysa, ödev vermeyin demek de bir o
kadar dayatma.
Ödeve ihtiyacı olan öğrenci de vardır, olmayan da.
Bu yüzden, ödev verilip verilmeyeceğine, dozuna, çeşidine Ankara
değil, bırakalım da öğrenciyle bire bir ilgilenen öğretmenler karar
versin.