Çocuklara en büyük zararı kim veriyor biliyor musunuz?
Onları en çok sevenler.
Vatanı, vatan kurtaranlardan kurtarmak gerektiği gibi çocukları da, kendilerini çocuklarının geleceği için feda eden(!) annelerden kurtarmak gerekir.
Pek çoğunuz için bu tanımlama biraz abartılı bulunabilir ama
onlardan birkaçını yakından tanırsanız, eminim ki siz de bana hak
verirsiniz...
İçlerinde işini gücünü bırakıp, tüm zamanını çocuğunun geleceğine adayanlar da var, üç beş özel öğretmen tutup onların koordinasyonunu vazife edinenler de...
Ama en çılgın olanları, çocuklarına dünyayı zindan edenler.
Her şey saatle. Dakika sektirirseniz yanarsınız.
Günde şu kadar ders çalışılacak, şu kadar test çözülecek, şu saatte okuldan çıkılacak, şu saatte evde olunacak, şu saatte uyuyup, şu saatte kalkılacak diye çizelge yapanlar var...
Testlerden birinde bir yanlış yaptıklarında dünyaları yıkılıyor, sayı arttıkça hep daha fazlası isteniyor...
Sınavlar bitti de rahatladılar mı? Nerdeeee...
Tempo daha da yükseldi.
Kimileri tartışmalı sorular için mahkeme peşinde koşuyor, kimileri de hangi okula gireceklerinin, ondan sonra hangi üniversiteye gideceklerinin, hangi ülkede mastır yapacaklarının, hatta hangi holdingin başına geçeceklerinin hesabını yapıyor...
İşleri zor, hem de çok zor.
Çocuk dediğin laf dinler ama şimdiki çocuklara gel de laf anlat.
Kendileri bu noktalara gelmek için neler çektiler, neler.
Onlar öyle mi!
Yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında.
Hocaların biri gidiyor, diğeri geliyor.
Ne isterlerse alınıyor, nereyi isterlerse gidiliyor.
Yapmaları gereken tek şey, günde 8, 10 saat ders çalışmak, hepsi o kadar!