Türkiye olarak hepimizin Mine Narin ve arkadaşlarına kocaman bir
teşekkür borcumuz var.
Başta devlet, medya, sivil toplum örgütleri, eğitim kurumları hatta
ebeveynlerin görmezden geldiği otizm gibi çok zor bir konuda, kendi
çaplarında bir seferberlik başlattılar ve 10 yılda çok önemli
mesafeler kaydettiler.
Otizm bir hastalık değil ama kendi haline bırakırsanız sadece kişinin değil ailenin yaşamını da felç edebilir, toplumun sırtına da büyük bir yük getirir ama bilinçli bir eğitimle tedavisi mümkün. Yani otizmin tedavisi ilaçla değil, eğitimle oluyor.
Mine Hanım ve arkadaşları, zor olduğu kadar bezdirici olan bu
yolculuğa çıktıklarında ciddi anlamda destek gördüler, görmeye de
devam ediyorlar.
Kendilerine fazlasıyla çelme de takılıyor ama buna da alışmışlar.
Her ne kadar morallerini bozmamaya çalışsalar da, yaptıkları
hizmetin ulviliği onları dimdik ayakta tutmaya yetiyor da
artıyor.