Sonunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da pes yahu noktasına getirdik.
Valilere seslenirken, adam atma yarışına girmeyin uyarısında bulundu...
Olağanüstü bir temizlik şart değil mi?
Kesinlikle şart!
Ama kurunun yanında yaş da yanmamalı.
Örneğin, 15 üniversite kapatıldı.
15’i de hak etti mi?
Örneğin bazıları diyor ki: Bizden tek hoca dahi görevden alınmadı ama öyle devlet üniversiteleri var ki, yüzlerce hocası ya görevden alındı ya da hapse atıldı. Peki, onlar kapatılmadı da niye biz kapatıldık?..
Hocalardan, öğretmenlerden, öğrencilerden, velilerden mail yağıyor.
Hepsinin ortak şikâyeti:
FETÖ’cü olduğumuza ilişkin hakkımızda tek bir kanıt bulsunlar, her türlü cezaya hazırız ama bunu kimseye anlatamıyoruz!..
Hatadan dönmek bir erdemdir.
Ve eğer ortada bir hata varsa, devlete yakışan da o hatasını telafi etmektir.
Yoksa Cumhurbaşkanı’nı bile rahatsız edecek noktaya gelebilirler.
Nitekim gelindi de.
Umarız dünü dünde bırakır, geleceğe bakarız.
Geçmişe dönük hatalar varsa, onları düzeltir, geleceğe yönelik uygulamalarda da çok daha titiz oluruz.
Yoksa yeni mağdurlar yaratırız ki, bunun da, amacı bu olanları sevindirmenin ötesinde hiç kimseye bir yararı olamaz!..
ÖSYM mağdurları