Meteoroloji uyardı; yurdun geniş kesimini etkisi altına alacak kar yağışı geliyormuş.
Hemen ardından da yarıyıl tatili geliyor.
Peki ya, kar, kış nedeniyle ortaya çıkan eğitim açığı nasıl tamamlanacak?
MEB’e sorarsanız, hızlandırılmış eğitimle çoktan tamamlandı bile!
Ama ortada ne takviye eğitim var ne de başka bir şey.
Hele bir de önceki hafta olduğu gibi yine ekstradan iki üç günlük yeni tatiller olursa siz curcunayı görün.
Karne vermek için ortada not bile olmazsa, hiç şaşırmayın!
Bu dün de böyleydi, bugün de böyle, görünen o ki gelecekte de hiçbir şey değişmeyecek...
Eğitim kimin umurunda!
Gelin önce bir hava durumuna göz atalım:
Pazar gününden itibaren yurt genelinde soğuk hava dalgasına girilecekmiş.
Hatta daha önce de gelebilirmiş!
Yoğun kar yağışının soğuk hava beraberinde yurdumuza giriş yapması bekleniyormuş.
Meteoroloji bu arada buzlanma ve dona karşı da uyarı yaptı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre İstanbul’da da pazartesi kar yağışı bekleniyor.
İstanbul’da 21 Aralık’ta etkisini artıran kar yağışı ulaşımı da olumsuz etkilemişti.
Mega kentte Şehir Hatları ve İDO olumsuz hava koşulları nedeniyle seferlerini iptal etmiş ve kenti dünyaya bağlayan uluslararası havalimanları olan Atatürk ve Sabiha Gökçenhavalimanlarında ise kar önlemleri en üst seviyeye çıkarılmış, bu kapsamda Türk Hava Yolları250’den fazla uçuşunu iptal ettiğini duyurmuştu.
Vapur seferlerinin de bir kısmı gerçekleştirilememişti.
Peki, yine aynı senaryo yaşanır mı?
Umarız daha tedbirli olunur. Ama asıl önemli olan eğitim açıklarının nasıl kapatılacağı!..
Sahte diplomalar?..
Ülkemizin sahte diploma cenneti olduğunu bilmeyen yok.
Milli Eğitim Bakanı Avcı da bunu teyit etti.
Sahte diplomalı öğretmenler var dedi.
Oysa, sahte diplomasız meslek grubu neredeyse yok gibi...
Yıllar önce, mühendislikten tıp fakültelerine, hukuktan eğitim fakültelerine sahte diplomaların parayla satıldığını anlatan çok sayıda haber yaptım.
Görünen o ki günden bugüne değişen bir şey yok.
Sadece ülke içindeki diplomalar sahte olsa iyi, yurtdışından gelenlerin önemli bir bölümü de yine sahte.
YÖK, devlet, kurumlar bunu bilmiyor mu?
Bal gibi biliyor ama üzerine gitmek kimsenin işine gelmiyor ya da ucunun nerelere kadar dokunacağından çekiniyorlar.
Peki, çaresi ne?
Hadi dün verilenlerin tümü saptanamaz peki ya bundan sonrakiler?
İşte onun üzerinde iyice çalışılmalıdır...
Yoksa eğitim adına yaşanan ayıplara bir yenisi daha eklenmiş olur!