YÖK’ün yeni patronu Saraç, YÖK’e çekidüzen vermek için nereye el
atsa, elinde kalıyor.
Deneme yanılma yöntemiyle öğrenme şekli ve bir parmak bal
politikası, çok gerilerde kaldı sanıyorduk ama görünen o ki hâlâ
değişen bir şey yok!..
Bir YÖK düşünün ki kontenjan ve tercih sayısına bir türlü karar
veremiyor.
Bir YÖK başkanı geliyor, kontenjanları üniversitelere bile hiç
sormadan yüzde 20 artırdım diyor. Sonra bir başkası geliyor, böyle
rezalet olmaz deyip, pek çok fakülteyi kapatıp, kontenjanları da
indirebildiği kadar indiriyor!
Tercih sayısı konusunda yaşananlar ise tam bir komedi.
Bir ara 18’di, sonra 24’e çıkarıldı. Son yıllarda da 30’du.
Ve her sayı artırımında, daha fazla özgürlük denildi.
Şimdi tekrar 24’e indirildi!..
Öğrenci kalitesini yükseltmek için alınan kararlar ise YÖK’ü daha
iyi anlamanıza olanak sağlayabilir.
Onlara göre tıp, hukuk, mühendislik, mimarlık önemli ama
öğretmenlik önemsiz ki hâlâ eğitim fakültelerine baraj
getirilmedi.
Daha da önemlisi, stratejik öneme sahip denilerek ilk kez
uygulamaya konulan YÖK bursları da, yine öğretmenlere ve bilim
alanlarına yönelik değil!
Peki, kabahat YÖK’te mi yoksa MEB ve TÜBİTAK’ta mı?
YÖK bursları!
YÖK Başkanı Saraç, YÖK olarak, önemli gördükleri (!) bazı
alanlarda, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak yeni bir
burs programı hazırladıklarını da duyurdu.