Ülkemizde eğitime yön veren iki temel kurum var. İlki MEB,
ikincisi de YÖK.
MEB, anaokulundan üniversiteye kadar olan sürece, YÖK de sonrasına
karar veriyor.
İşlerini iyi yaptıklarını söylemek ise hayalcilik olur.
YÖK’e kurulduğundan bu yana kaldırılacak gözüyle bakılıyor.
Cumhurbaşkanlarından öğrencilere, memnun olan tek kişi
bulamazsınız. 12 Eylül’ün bir ürünü ama hiç parti dokunmuyor ya da
dokunamıyor!
MEB’e gelince, tek partinin iktidarı döneminde bile 10 yılda 5 kez
el değiştirdi. Her gelen bakan bir öncekini arattı. Kim ne
yaptıysa, bir sonraki çöpe attı. Muhtemelen 7 Haziran’dan sonra bir
kez daha el değiştirecek ve her şeye sil baştan başlanacak...
YÖK ne yapıyor?
Üniversite ve bilim demek temel bilimler demek.
Peki, YÖK ne yapıyor?
Temel bilimleri kapatıyor.
Sayıları fazlaymış, kontenjanları dolmuyormuş, mezunları işsiz
kalıyormuş!
Peki bu durum, sadece temel bilimler için mi geçerli, neredeyse tüm
fakülte ve bölümler için benzeri bir durum söz konusu değil mi?
O halde, onlar da niye kapatılmıyor ya da kontenjan sınırı
getirilmiyor?..
YÖK’ün kafası, kurulduğundan bu yana karışık.
Öylesine başkanlar geldi ki dünyadan bihaberdiler.
Üniversitelere tek kelime sormadan kararlar aldılar. Şimdi ne kadar
düzeltilmeye çalışılsa da içinden çıkılmıyor.
Her seçim öncesinde olduğu gibi her partinin programına girdi.
Kimi hepten ortadan kaldıracağız diyor kimi de koordinasyon
dışındaki tüm yetkilerin elinden alınacağını özellikle
vurguluyor.
Yine bu seçimden de güçlenerek çıkarsa hiç şaşırmayın. Çünkü gücü
eline alan, onu yok etme yerine biraz da kendi kullanmak
istiyor...