YÖK pedagojik formasyona sınırlama getirdi. En fazla 15 bin aday
formasyon eğitimi alabilecekmiş.
Bu karar, fen edebiyat fakültelerine kısa süre içerisinde vurulan
ikinci darbedir. İlkinde pek çok bölümü kapatıldı, kontenjanları
azaltıldı.
İkincisinde de, önlerinde iş bulmak için belki de tek seçenek olan
öğretmenlik şanları ellerinden alındı.
Yüz binlerce hatta yarım milyondan fazla işsiz Fen Edebiyat mezunu
var.
Bir o kadar da halen öğrenim gören öğrenci bulunuyor.
Tüm bunlara 15 bin kotası getirmek, acı hem de çok acı!
Kabullenmeleri kolay olmayacak.
Ama öte yanda da atama bekleyen yine yüz binlerce eğitim fakültesi
mezunu var ve öğretmenlik öncelikle onların hakkı. Öyle bir noktaya
gelindi ki, işin içinden çıkmak mümkün değil ve zaten YÖK de
çıkamıyor. Peki hata nerede?
İki önceki YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, hiç kimseye
sormadan, hükümete şirin gözükmek için kontenjanları şişirdikçe
şişirdi ve bugün bu noktaya gelindi.
Böylesi bir bürokrat bir daha hiçbir ciddi göreve getirilmemesi
gerekirken, ülkemizi temsil etmek için Büyükelçi sıfatıyla adeta
ödüllendirildi.