YÖK, Tıp ve Hukuk’tan sonra mühendisliğe de baraj getireceğini açıkladı. Mimarlık için de baraj düşünüyormuş! Oh ne güzel! Peki, ya eğitim fakülteleri? Öğretmenlik o kadar sıradan bir meslek mi ki, hâlâ YÖK’ün dikkatini çekmedi, baraj getirilmiyor?
YÖK, bugüne kadar neyi doğru yaptı ki, baraj uygulamasını doğru yapsın diyenleriniz mutlaka olacaktır. Ve ne acıdır ki onlara, işte bu kez haklı değilsiniz, demek içimizden gelmiyor. Çünkü maalesef haklılar... Peki, bu baraj, mühendisliğe çeki düzen getirecek mi, çok zor.
YÖK belli ki ÖSYM’nin sınav analizlerini yeterince incelememiş.
Bu yıl, üniversite sınavına başvuran adaylardan, 757 bini Matematik ve Geometri sınavına, 400 bini de Fizik, Kimya, Biyoloji sınavına girmiş.
Peki, bunlardan ne kadarı, mühendislik bölümlerinin yer aldığı MF-4 puan türünde 180 barajını aşmış? Sadece üçte biri yani 251 bini!
LYS’de barajı aşan herkes istediği üniversiteyi seçebiliyor ve özellikle vakıf üniversitelerinde, kontenjanlar dolmadığı için 180 barajını aşan herkes istediği mühendisliğe girebiliyor.
Barajı aşan bu 251 bin adaydan önemli bir bölümü de, zaten, başta tıp olmak üzere sağlıkbilimlerine yöneliyor. Yani mühendisliği tercih edecek aday sayısı zaten 240 binin altında!
Peki, bu durumda, YÖK’ün 240 bin barajı ne işe yarayacak? Önceki yılın ve bu senenin sınav sonuçlarına baktığımızda, kontenjanını dolduramayan mühendislikler bile bu sıradaki öğrencileri almışlar, çünkü daha alt sırada öğrenci yoktu.