Abbas Güçlü Milliyet Gazetesi

Yol ve kaldırım sorununu çözmeden çağı yakalamak?

Büyük projelere bayılıyoruz. Dünyanın en büyük adliyesini, havaalanını, hastanesini yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Hani, okyanusu geçip de derede boğulmak diye bir deyim var ya, tam bize göre. Devasa binalar, otoyollar...

24 Ocak 2017 | 297 okunma

Büyük projelere bayılıyoruz.


Dünyanın en büyük adliyesini, havaalanını, hastanesini yaptık, yapmaya da devam ediyoruz.

Hani, okyanusu geçip de derede boğulmak diye bir deyim var ya, tam bize göre.

Devasa binalar, otoyollar, köprüler, barajlar, yer altından KKTC’ye olduğu gibi su kanalları döşüyoruz, Marmaray’da olduğu gibi kıtaları birbirine birleştiriyoruz...

Ama gelin görün ki şehir içi yol ve kaldırımlarımız tam bir felaket.

Kentleri yönetenlerin ayağı hiç yere basmadığı için olup bitenlerden haberdar olmamaları çok doğal!

Peki ya asıl işi bu olanlar?..

Sokaklar ağlıyor!

Sizleri bilmem ama ben her fırsatta yürüyenlerdenim.

İstanbul’un insanı çıldırtan trafiğinin esiri olmaktansa yürümek hem daha sağlıklı hem de daha keyifli.

Hele bir de yollar yol, kaldırımlar kaldırım olsaydı.

Yurtdışı seyahatlerde en gıpta ettiğim şey hep yolları oldu.

Hiçbir şey için oralarda yaşama isteği hissetmedim ama yollar, kaldırımlar, parklar hep gel buraya dedi...

Peki ya bizimkiler?

İşte yol ve kaldırım deyince gözümüzün önüne gelenler:

- Arnavut kaldırımlarının üzerine asfalt döküyoruz.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Öğretmen, öğretmen, öğretmen! 22 Kasım 2024 | 440 Okunma Eğitim nedir, ne değildir?.. 20 Kasım 2024 | 321 Okunma Pazar keyfi 17 Kasım 2024 | 59 Okunma Hatada ısrar mı erdem, dönmek mi? 15 Kasım 2024 | 228 Okunma Sosyal bilimleri ne zaman ciddiye alacağız? 13 Kasım 2024 | 143 Okunma