Liselere girişin nasıl olacağı hâlâ belli olmadı.
Üniversiteye giriş arapsaçına döndü.
Atamalar konusunda çıt yok.
Ya iş, ya eş konusunda hâlâ mağduriyetler yaşanıyor.
Yardımcı doçentliğe yeni bir düzenleme geliyormuş.
Okullarda hemen her gün yeni bir şey için para toplanıyor.
100 bini aşkın ortaokul mezunu hâlâ okulsuz.
2017 KPSS’ye girenler yeni bir atama, üniversiteden ilişiği kesilenler af bekliyor.
Peki ya diğer sorunlar?
Onları da sıralamaya kalksak, değil bu köşe, sayfanın tamamı yetmez.
Dayatmaya hayır!
Nüfusun üçte ikisi eğitimle içli dışlı olunca, sorunlar hiç bitmiyor.
Biz sınavlarla uğraşırken, kış geldi kapıya çattı ve pek çok okul yakacak sorununu hâlâ çözebilmiş değil...
Liselere girişte MİS gelecek dendi ama arkası gelmedi.
Muhtemelen bu hafta içerisinde netlik kazanacak.
Kazanmalı da çünkü öğretmeni, öğrencisi, velisi, yayıncısı herkes önünü görmek istiyor.
Üniversiteye girişte ise akıl ve sağduyu mu galip gelecek yoksa ego mu?
Bunu hep birlikte göreceğiz.
YÖK’te azıcık vicdan varsa, yeni sistemi bir kez daha gözden geçirir ve kapalı kapılar ardında sistem yaratmaktan vazgeçer.
Akıl akıldan üstündür ve herkesin söyleyeceği bir çift sözü vardır.
Bizler bir şekilde görüşlerimizi bu sütunlarda dile getiriyoruz ama nice değerli öğretmenlerimiz, eğitimcilerimiz var, onlar da mutlaka dinlenmelidir.
YÖK, yeni sistemi, ilk açıkladığı şekliyle, hem de bu yıl uygularsa, kendini cadı kazanının içinde bulur ve diğer projelere de ne enerjisi kalır ne de zamanı.
Tarih ve felsefe grubu öğretmenleri kapı önüne konulmaya başlandı.
Peki, yarın hangi derslere sıra gelecek!