CUMHURBAŞKANI Erdoğan'la 11 saatlik bir yolculuğun ardından New
York'a indiğimizde, hafif bir yağmur yağıyordu. New York trafiği
İstanbul'a rahmet okutacak bir yoğunluktaydı.
ABD’de BM Zirvesi var ama asıl gündem seçimler. Clinton ile Trump
arasındaki mücadele TV ekranlarından, sağlık raporları üzerinden
yürüyor. New York sokaklarında adayların ne posterini gördüm ne de
parti bayrağını. Konvoy da düzenlemiyorlar. Çünkü böyle kampanya
kültürleri yok. Amerikalılar ise günlük yaşamlarında... Central
Park’ta koşanların sayısı artmış, Times Meydanı yine canlı, bir de
iPhone7’ler nedeniyle Apple mağazalarının önünde kuyruklar var.
Gelelim Cumhurbaşkanı ile yolculuğumuza. İstanbul’dan hareket
ettikten kısa bir süre sonra Cumhurbaşkanı uçağın içini gezdi. “Hoş
geldiniz” dedi, elimizi sıktı. Ayaküstü sohbetler ettik. Karşılıklı
espriler yapıldı. Morali yerindeydi. Hem de çok.
Cumhurbaşkanı uçak turu atarken bakanlar kendisine eşlik etti.
O sırada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya
ile şehit ailelerine ziyareti konuştuk. “Cumhurbaşkanımızın
talimatıyla demokrasi şehitlerimizin ailelerini ziyaret ediyorum.
20 aile kaldı. Ama hepsini tamamlayacağım” dedi. Sonra bir iç
çekti. “Yeni şehitler geliyor. Onların ailelerini ziyaret ediyorum.
Acılarını paylaşıyorum. Ailelerle birlikte ağlıyoruz.”
MİT Müsteşarı Hakan Fidan, her ABD gezisinde olduğu gibi
heyetteydi. Hal hatır sormanın ötesinde konuşamadık ama sakal ona
daha gizemli bir hava vermiş. MİT’çi mi ne?
YENİ GÜLEN KANITLARI
Şimdi sırada Amerika kulisleri var.
Cumhurbaşkanı, Gülen’in iadesi konusunda yeni kanıtlarla gelmiş.
Heyetteki bir yetkili, “Sürekle kanıt istiyorlar. Kanıtları görünce
ne yapacaklar, görüşeceğiz” dedi. Bir Amerikan şirketinin ABD’de
250-300 kanaat önderi arasında yaptırdığı bir araştırmayı paylaştı.
Kanaat önderlerinin yüzde 55’i, ‘darbenin arkasında FETÖ olduğu’
kanaatindeymiş. ABD’nin tavrını bildikleri için iade konusunda
umutlu değillerdi.