Çok başarılı caps’ler yapıyorlar.
Kılıçdaroğlu ABD’ye gidince, “Türkiye bir genel başkanı kaybetti ama bir hafızı kazandı” caps’ini tuttum.
Kılıçdaroğlu son dönemlerde çok başarılı hamleler yaparak Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı geriletti ama aynı zamanda da çok yanlış adımlar atarak seçilme şansını tehlikeye attı.
İki işi aynı anda nasıl becerdi, bilemiyorum.
Tam muhalefetin tartışmasız cumhurbaşkanı adayı derken, birden başörtüsü işini gündeme getirdi. Türk halkında Amerikan nefretinin dorukta olduğu bir dönemde ABD gezisine çıktı.
BAŞÖRTÜSÜ SARSACAK
Kılıçdaroğlu, başörtüsü teklifiyle sadece kendi topuğuna sıkmadı. Aynı zamanda 6’lı masanın geleceğini de tehlikeye attı. Erdoğan Anayasa değişikliğini Meclis’e getirecek. Peki o zaman İYİ Parti, Saadet, DEVA, Gelecek ve hatta Demokrat Parti hayır oyu kullanabilecek mi? Siyasi hayatları biter. Başörtüsü serbestisi için yasa teklifi veren CHP ne yapacak? Kılıçdaroğlu’nun, “Erdoğan kim, anayasa, aile kim... Onunla ne aile konuşulur ne anayasa. Bu konu kapanmıştır” demesine bakılırsa desteklemeyecekler. O zaman kendisiyle çelişmeyecek mi? Seçim kampanyası boyunca Erdoğan’ın diline düşmeyecek mi? CHP, geçmişte başörtüsüyle ilgili düzenlemeleri Anayasa Mahkemesi’ne götürüp iptal ettiriyordu, şimdi ise Anayasa değişikliğine ret oyu veriyor denilmeyecek mi? Kemal Bey, kendi eliyle kendini kuyuya attı.