AVRUPA Adalet Divanı’nın başörtüsünü yasaklayan kararını
sorduğum bir bakan, “Avrupa’nın 28 Şubat’ı” dedi.
Fransa ve Belçika’da iki kadın başörtülerini çıkarmadıkları için
işten çıkarılmış, onlar da Avrupa’nın adaletine sığınmışlardı.
Ancak Avrupa’nın kararı, yasaklar yönünde tecelli etti.
Aynen bizde 28 Şubat sürecinde olduğu gibi.
Türkiye’nin referandum sürecinde olduğu bir sırada geldi başörtüsü yasağı. Cumhurbaşkanı Erdoğan meydanlarda Almanya ve Hollanda başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin Türk bakanlara getirdiği yasağı eleştiriyordu. Ama başörtüsü yasağı hepsinden baskın geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum sürecinde Avrupa’nın kucağına bıraktığı iki konuyu meydanlarda işleyecek.
1- Hollanda rezaleti.
2- Başörtüsü düşmanlığı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdi Hollanda’daki rezaletten girip başörtüsü yasağından çıkmaz mı? Erdoğan, 28 Şubat’ın küllerinin arasından doğan bir lider. 28 Şubat’taki başörtüsü zulmünü bir türlü unutamayan muhafazakâr seçmen, Avrupa’nın başörtüsü yasağının hesabını sormaz mı?
BAKANLAR KURULU’NDAKİ HAVA
Avrupa’da cinnet hali yaşanırken, siyasi söylemlerin aksine
Ankara’da ihtiyatlı bir tutum hâkim.
Hollanda krizinin ele alındığı Bakanlar Kurulu’ndaki havayı yansıtmak istiyorum.
Her bakan toplantıya Hollanda’ya bakanlığıyla ilgili alanlarda yapılacak olan yaptırımlar listesi ile geliyor. Üç saat süren ciddi bir müzakere yürütülüyor.