SÖZE, "AK Parti ile MHP arasında anlaşmaya varılan başkanlık
sistemiyle..." diyerek başlıyoruz. Ama biraz acele ediyoruz. Çünkü
henüz tam olarak anlaşmaya varılmadı.
Hatta iki parti arasında bir madde üzerinde ciddi bir pürüz
yaşanıyor. Henüz aşılabilmiş değil. O madde de Yüce Divan’la
ilgili. AK Parti sunduğu ilk teklifte, Cumhurbaşkanı’nın Yüce
Divan’a sevkinde Anayasa’nın 105. maddesinde yer alan 4’te 3
oranını önermişti. MHP ise buna itiraz etti. Geçen hafta iki madde
üzerinde pürüz vardı. Cumhurbaşkanı’nın partisiyle ilişkisinde AK
Parti esneklik gösterdi. Genel başkanlık konusunda ısrarcı olmadı.
Anayasa’nın 101. maddesinde yer alan, “Cumhurbaşkanı seçilenin
varsa partisiyle ilişiği kesilir” hükmünün kaldırılmasını yeterli
buldu. Böylece iki liderin görüşmesinden sonra pürüz giderildi
mesajı çıktı. Ama Yüce Divan’a sevk konusundaki sorun aşılamadı.
Pürüz giderek krize dönüşüyor. MHP, Yüce Divan’a sevk konusunda
367’de ısrarlı. AK Parti ise Cumhurbaşkanı’nın yargılanmasının
kolay olmaması gerektiği düşüncesinde. O nedenle kademeli bir
düzenleme istiyor. Peki bu kriz aşılamaz mı? Denizi aşıp derede
boğulacaklarını sanmam. Ama şu an itibarıyla kriz aşılabilmiş
değil.
Bu arada başkanlık sistemiyle ilgili olarak toplumdaki algıda
değişiklik gözleniyor. Başkanlık tartışıldıkça, toplumdaki algı
pozitif yönde değişiyor. Gençler başkanlık sistemine daha mesafeli
denilebilir. Yaş oranı yükseldikçe başkanlık sistemine olan destek
artıyor. Bu değişimi, yaş gruplarına göre başkanlık sistemine olan
desteği ve liderlerin kamuoyu desteğini GENAR Araştırma Şirketi
Başkanı İhsan Aktaş ile A&G Araştırma Şirketi sahibi Adil
Gür’le konuştum.
A&G Araştırma’nın 26-27 Kasım tarihleri arasında 42 ilde 3 bin
10 hanede yüz yüze görüşme yöntemiyle yaptığı araştırmanın
sonuçları şöyle: