Meral Akşener, hiçbir faninin diğeri için yapamayacağı iltifatları Ekrem İmamoğlu için yapmıştı. İkinci Fatih ilan etmişti. Yüzünde Rabbi Yessir gördüğünü söylemişti.
İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesi için Kılıçdaroğlu’ndan daha çok çaba sarf etmişti.
Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı yaptırmak için masayı terk etmiş, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı yardımcılığı önerisini kabul etmesi üzerine masaya geri dönmüştü.
SARAÇHANE’YE KOŞMUŞTU
İmamoğlu hakkında mahkeme kararı çıkınca Saraçhane’ye ilk koşan o olmuş, Ekrem yeni başlıyor” diye çak yapıp destek vermişti. Yani bir babanın evladına yapmayacağı şeyleri yapmıştı. O dönemlerde İmamoğlu’nun ‘ablasıydı”.
Siyaset aynı zamanda adam harcama sanatı olduğu için İYİ Parti Lideri Akşener’in, CHP’li İmamoğlu için kendini paralaması görülmüş, duyulmuş bir şey değildi.
HÜR VE MÜSTAKİL GİRME KARARI
Ama ne zaman ki, İYİ Parti seçimlere, “hür ve müstakil” olarak girme kararı aldı, ne zaman ki Akşener, ittifak yapmayacaklarını açıkladı, İmamoğlu’nun gerçek yüzü ortaya çıktı.
Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti’yi parçalama operasyonunun düğmesine bastı. Başta Bahadır Erdem ve Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu olmak üzere İmamoğlu’nu destekleyen isimler İYİ Parti’den istifa etti. İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanı İbrahim Özkan ise Akşener’e bayrak açarak partiden koptu.
NANKÖR EKREM
Meral Akşener bunun üzerine Uşak’ta, “Partimize kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı. Bu bir partinin iç işlerine karışmak demektir. Şu an itibariyle bir savaş ilanı kabul ediyorum. Varım, buyursunlar” diye meydan okudu.