CHP’li muhaliflerin imza toplama süresi bugün doluyor.
Böylece olağanüstü kurultay açısından artık günler değil, saatler sayılı. CHP tüzüğüne göre 634 artı bir delegenin imzasıyla olağanüstü kurultay toplanacak. Yoksa yapılmayacak. Muhaliflerin sunduğu imzalar incelenecek, ölüm, istifa ya da tedbir nedeniyle geçersiz olanlar ya da mükerrerler tespit edilecek. Ondan sonra olağanüstü kurultay için gerekli imzanın bulunup bulunmadığı açıklanacak. Ama asıl yarından itibaren hukuki sürecin içine girilecek.
Şimdi sıra geldi 10 puanlık uzmanlık sorusuna. Muhalifler tarafından imzalar teslim edildikten sonra Genel Merkez tarafından geri çektirmek için baskı yapılır mı? Yapsalar da imzaların bir kısmı geri çekilse de hukuki olarak geçerli sayılmıyor.
Çünkü bu konuda Anayasa Mahkemesi, Yargıtay 2. ve 9. Hukuk Dairesi ile Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiş kararlar var. Bunlar hukuken CHP Genel Merkezi’nin elini, kolunu bağlıyor.
ANAYASA MAHKEMESİ OLMAZ DİYOR
Anayasa
Mahkemesi’nin kararı, CHP’lilerin yine bir olağanüstü kurultay
talebiyle alınmış. 348 delege olağanüstü kongre toplanması için 6
-21 Haziran 2004 tarihleri arasında topladıkları imzaları CHP Genel
Merkezi’ne sunuyor. Bunlardan 14’ü istifa, ihraç veya tedbir gibi
hukuki nedenlerle geçerli sayılmıyor. Anayasa Mahkemesi’nin
incelemesine neden olan ise toplu olarak 78 delegenin imzasını geri
çekmesi. Anayasa Mahkemesi bu 78 delegeden 11’inin 21 Haziran’dan
önce dilekçelerini geri aldıklarını tespit ediyor ve geçerli
sayıyor. Diğer 67 delegenin ise dilekçeler genel merkeze
sunulduktan sonra geri çektiğini tespit ederek geçersiz sayıyor.
Anayasa Mahkemesi’nin 05.07.2005 tarihli kararında, ”Toplu karar
biçimindeki irade beyanıyla oluşan olağanüstü kongre çağrısı hukuki
sonuç doğurucu olup, bu sonuç hem kendilerini hem de parti
yönetimini bağlayıcı niteliktedir. Bir başka ifadeyle
belirlenen sürece oluşan istem, yenilik doğurucu olduğundan sonraki
vazgeçmelerin hukuken geçerli olduğu kabul edilemez. Bu nedenle
belirli süreden sonra gerçekleşen vazgeçmelerle beşte bir oranının
altına düşülmesi halinde, toplu karar biçimindeki sonucun önceden
doğmuş olması ve bağlayıcı olan özelliği nedeniyle parti
yönetiminin Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırması
gerekir” deniliyor.
FUTBOL FEDERASYONU SEÇİMİNDE
Anayasa
Mahkemesi’nin bu kararı Futbol Federasyonu seçimlerinde de gündeme
geliyor. Türkiye Futbol Federasyonu’nun 25-26 Haziran 2015
tarihinde yapılan Genel Kurulu’nda Yıldırım Demirören ile Haluk
Ulusoy aday adayı oluyor. Divan Başkanlığı’nı Spor Genel Müdürü
Mehmet Baykan’ın yaptığı Genel Kurul’da Yıldırım Demirören
240, Haluk Ulusoy 65 imza ile teklif ediliyor. Divan Başkanı Baykan
iki taraftan üçer isimden oluşan bir heyet oluşturuyor ve
yapılan incelemede 26 imzanın mükerrer olduğu tespit ediliyor.
Divan Başkanı ayrıca,”Ben daha önce verdiğim imzamı kendi iradem
içerisinde geri çekiyorum” şeklinde dilekçeler olduğunu belirterek,
Divan Başkan Vekili Mesut Hoşcan’dan Anayasa Mahkemesi’nin kararını
okumasını istiyor. Anayasa Mahkemesi kararının Mesut Hoşcan
tarafından okunması üzerine tartışma orada noktalanıyor.
Böylece son anda geri çekilen imzalar hukuken geçerli olmuyor.
Yıldırım Demirören için 214, Haluk Ulusoy için 39 imzanın geçerli
olduğunu açıklanıyor. Böylece Yıldırım Demirören’in adaylığı
kesinleşiyor.
Aralarında Bülent Gürkut ve Haluk Ulusoy’un da bulunduğu 10 kişi bu kez itirazlarını Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne taşıyor. Mahkeme 15.12.2016 tarihli kararında Ulusoy’un itirazını reddediyor, yapılan işlemi onaylıyor.