Habercilik farklı bir iş. Bu programdan haber çıkar mı diye düşündüğünüz bir anda bakıyorsunuz ki haberin içine düşmüşsünüz.
Emine Erdoğan Hanımefendi’nin öncülük ettiği “Toprağa iz bırakan kadınlar” programını izlemek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeydim. Hepsinin arkasında bir başarı hikâyesi olan kadınlarla konuşmak için programa erken gittim. İyi de yapmışım. İlleri farklı, hikâyeleri farklı ama başarılarıyla toprağa iz bırakmayı başaran 81 ilden 120 çiftçi kadını dinledim. Kimi yöresel kıyafetleri içindeydi. Kimi başörtülü kimi başı açıktı. Beyaz yazması başında, ayağında şalvarı olanlar vardı. Sanki tarlasında vurduğu çapasını bırakıp gelmiş gibi bir halleri vardı. Çok doğallardı. Toprağın kokusu ve bereketi vardı onlarda. Ama bakmayın öyle sessiz durmalarına, bana gübreden, yemden başlayıp enerji, sulama, akaryakıt giderlerinden bir hesap çıkardılar ki şaşırdım. Boşuna hepsinin ayrı bir başarı hikâyesi var demedim.
BAŞARI HİKÂYELERİ
Aydın’dan Yasemin Korkut’a, üç kilo kuru incir satamazsın denilmiş ama o şimdi üç ülkeye ihracat yapan bir işinsanı.
Çiftçi diye, köylü diye küçük görmeye kalkışmayın. Şehirlilerin dedikodu ve magazin haberleri için kullandıkları sosyal medyayı ürünlerini dünya pazarlarına ulaştırmak için o kadar etkin kullanıyorlar ki bizim Adem Metan’la yarışırlar.
Şunu bir kez daha anladım. Söz konusu kadınsa başaramayacağı bir iş yoktur. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci de konuşmasında buna değindi.
Kadınlar kendilerine her zaman güçlü bir şekilde destek veren Emine Hanım’la buluşmaya ayrı bir önem veriyorlardı. Emine Erdoğan’ın rahatsızlığı nedeniyle etkinliğe katılamayacağı haberi gelince biraz buruldular. Salonda bir durgunluk hâkim oldu. Emine Hanım toplantıya mesaj gönderdi.
CUMHURBAŞKANI GELİYOR