GÖZLER Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin görüşmesine çevrilmişti.
Bahçeli görüşme öncesinde bir jest yaptı, ”Biz ne dersek, o olacaktır” diyen Sefer Aycan’ı Genel Başkan Yardımcılığı görevinden aldı. Böylece ‘cumhur ittifakı’nın ruhuna zarar verecek adımlara izin vermeyeceğini gösterdi.
Erdoğan-Bahçeli görüşmesi 24 Haziran’dan sonraki en kritik görüşmeydi. İki lider, 40 dakika süren görüşmede yeni süreci ele aldılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmenin başında seçimlerdeki katkısından dolayı Bahçeli’ye teşekkür ettiği, ardından ise yeni sistem hakkında bilgi verdiği söyleniyor. İki liderin, ‘cumhur ittifakı’nın yeni dönemde devam etmesi konusunda tam bir mutabakat içinde oldukları ifade ediliyor. MHP’de, ‘cumhur ittifakı’nın, ‘cumhur iktidarı’na dönüştürülmesi beklentisi içinde olanlara rağmen Bahçeli bu kapıyı hiç açmadı. O nedenle yeni dönemde kabinede MHP’li bakanların yer alması gündemde değil. MHP’nin, Binali Yıldırım’ın Meclis Başkanlığı’na olumlu baktığı ancak hükümet kuruluşunda takdiri tamamen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bıraktığı söyleniyor.
Erdoğan, partisinin yetkili kurullarıyla dahi bir araya gelmeden önce Bahçeli ile görüşürken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce henüz bir telefon görüşmesi dahi yapmadılar.
CHP’de ne oluyor derseniz bir seçim klasiği yaşanıyor. Her seçimden önce beklentiler yükseltiliyor, seçim gecesi bir hüsran yaşanıyor, seçimden sonra ilk iş olarak olağanüstü kurultay çağrıları yapılıyor. Bu kez farklı olan, cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce yüzde 30’un üstüne çıktığı halde bu tartışmanın yaşanması oldu.
İNCE, KRİTİK KARAR EŞİĞİNDE
Peki CHP’de ne oluyor? Muharrem İnce, olağanüstü kurultayı zorlayacak mı? İnce’nin 81 vilayeti ziyaret edecek olması, yeni bir parti kuruluşu için nabız yoklama olarak yorumlanabilir mi?