Bazen Bülent Kuşoğlu gibi açıktan tehdit ediyorlar bazen ismi yazılmayan bir CHP yetkilisinden “Nankörlük etmesinler” çıkışı geliyor.
CHP’lilerin parmak sallaması 6’lı masadaki rahatsızlığı büyütüyor. Mümtaz Soysal’ın siyaset literatürümüze kazandırdığı bir deyim vardı. “Vuruşarak çekilme.” 6’lı masada bunun başka bir versiyonu yaşanıyor. Buna vuruşanların ittifakı demek mümkün.
Bu durum 6’lı masanın yara almasına neden olmaz mı? Olur. Gürsel Tekin’in başlattığı HDP’li bakan tartışması ve Barış Yarkadaş’ın İYİ Parti’ye yönelik ihale çıkışı neye mal oldu?
Bu kavgaların altında cumhurbaşkanı adaylığı mücadelesi yatıyor. Muhalefet cumhurbaşkanı adayı erken açıklanırsa yıpranır diyor ama açıklanmadığı sürece de 6’lı masa birbirine giriyor.
AKŞENER’İN TEMASLARI
Şimdi gözler 2 Ekim’de yapılacak olan ikinci tur görüşmelere çevrildi. Kılıçdaroğlu 26 Eylül’den itibaren lider turuna çıkacak. Ama ondan 1 hafta önce Meral Akşener’in Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’la görüşecek olması bir anda kulisleri hareketlendirdi.
Yorumlar birbirini izledi.
6’lı ittifak içinde 3’lü ittifak yapacaklar.
Akşener, Davutoğlu ve Babacan merkez sağ ittifak kuracak.
Merkez sağın üç lideri ortak cumhurbaşkanı adayı belirleyecek.
Akşener ile Babacan ve Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun önünü kesecek.
Üç lider Mansur Yavaş ya da Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı üzerinde anlaşacak.
Edindiğim izlenim ise liderler, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda görüş alışverişinde bulunabilirler ama asıl 2 Ekim’deki toplantı öncesinde milletvekili listelerini konuşacaklar. Bir de CHP ile HDP arasındaki yakınlık 6’lı masanın diğer üyeleri arasında bir tedirginlik oluşturuyor. Buna karşı bir denge oluşturmak isteyebilirler.
2 EKİM MİLAT MI
Peki 2 Ekim’de cumhurbaşkanı adayı belli olur mu? Olmaz. Ama Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusu daha belirgin hale gelir.
Çünkü Kılıçdaroğlu, 6’lı masaya cumhurbaşkanı adaylığı konusunda geri adım atmayacağını hissettirecek. Zaten “İsmim üzerinde uzlaşma sağlanırsa ben hazırım” mesajı 6’lı masa tarafından iyi anlaşılmış durumda. Yaptığım görüşmelerde, “Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adaylığı konusunda geri adım atmayacağını gösterdi. Zaten siyasetin doğal akışına göre de Kemal Bey aday olmalı. Çünkü iktidar partisinin genel başkanının cumhurbaşkanı adayı olduğu yerde ana muhalefet liderinin karşısına çıkması gerekir” şeklinde değerlendirmelere tanıklık ettim.