REFERANDUMLA ilgili yeni bir sürecin içine girildi. Evet-hayır
oranında değişiklikler başladı. İbre ‘Evet’e döndü. Kampanyanın
başında ‘Hayır’ çıkarsa, bir kriz ve kaos yaşanır kaygısıyla
hareket eden piyasalar, ‘Evet’i satın almaya başladı.
16 Nisan sonrasına ilişkin olarak hesaplar ‘Evet’e göre yapılıyor,
istikrar bozulmayacak, kaos yaşanmayacak seçeneği tercih ediliyor.
16 Nisan’da sandıktan çıkacak ‘Evet’ oranının önemi büyük olacak.
Yüzde 55 artı şeklinde anlamlı bir ‘Evet’ çıktığı takdirde, siyasi
irade güven tazelemiş olacak. Kampanyanın başında ‘Hayır’ rüzgârı
kendisini hissettiriyordu. ‘Evet’ kampanyasında ise bazı yol
kazaları yaşanıyordu. Ancak ‘Evet’ cephesi toparlandı. Bundan sonra
‘Evet’ ile ‘Hayır’ arasındaki makas açılabilir. Peki sonra nasıl
oldu da bu rüzgâr tersine döndü?
Hayırcılar sürekli olarak karamsarlık pompalıyor. Söylemleri
heyecan vermiyor. Umut vaat etmiyorlar. Oysa kitleler umudu satın
alır.
- Kılıçdaroğlu’nun evet çıktığı takdirde cumhurbaşkanı ile başbakan
arasında kriz çıkacağı yönündeki gafı.
- Hollanda’nın Aile Bakanımızı sınır dışı edip, vatandaşlarımızın
üzerine atlarını ve itlerini sürmesi.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydanlara çıkması. Cumhurbaşkanlığı
sisteminin içeriğinin anlatılmaya başlanması.
İbre ‘Evet’e döndü ama buna rağmen AK Parti hatalarıyla yüzleşmeyi
eksik etmiyor. Sanıyorum seçim başarısını da ona borçlular.
ESKİ BAKANLARDAN UYARILAR
Başbakan Binali Yıldırım’ın eski bakanlarla toplantısında yapılan
özeleştiri bu açıdan çok önemli.
- 1.5 milyona yakın genç, oy kullanacak. Gençlerde 3. sıradayız. Gençlere yönelik yeni bir şeyler geliştirmemiz lazım.