Kenan Evren'in cenazesi kaldırılırken biz CHP Genel Başkanı
Kılıçdaroğlu ile seçim gezisindeydik.
Evren'in cenazesinde iki kadının protesto ettiğini öğrenince
şaşırmadım.
Doğu'nun Başbuğ'u olarak bilinen ve 12 Eylül'de büyük çileler çeken
Yılma Durak'ın eşi kocaman yürekli kadın Lamia Hanım'ın ellerinden
ve alnından öpüyorum. Helal olsun.
12 Eylül zindanlarında işkence gören, sakat bırakılan, idam edilen
hülasa hayatı karartılanlar adına yürekli bir tepki ortaya
koyabildi.
Şaşırmadım dedim çünkü kadınları daha yürekli buluyorum. O nedenle
ilk duyduğum anda bunu ancak bir kadın yapabilir demiştim. Çünkü
benim kadınların dik duruşuna ilişkin tarihi seyri olan bir
gözlemim vardır.
İstanbul işgal edildiğinde, işgal kuvvetlerine karşı ilk kitlesel
eylemi kadınlar yapmıştı. “Milli Mücadelede Çamlıca'nın Üç Gülü”
isimli kitabında Hıfzı Topuz ne güzel anlatır.
27 Mayıs'tan sonra DP'nin kurucularından Fuat Köprülü dahi 6-7
Eylül olayları hakkında ihbarda bulunurken, Menderes aleyhinde
ifade vermesi için çağrılan Ayhan Aydan, ”Ben bu adamı sevdim”
diyerek Menderes'e sahip çıkmıştı.
28 Şubat'ta birçok erkeğin korkudan partisinden istifa edip,
liderini sırtından hançerlediği ya da askerin kapısında ikbal
kuyruğuna girdiği bir dönemde, Meral Akşener ve Tansu Çiller dik
durmuşlardı. Bugünkü çizgisini tasvip etmesem de hakkını teslim
etmeliyim ki, Nazlı Ilıcak da yiğit bir mücadele vermişti.