BUGÜN size Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın yaveri Yarbay Levent Türkkan'ın savcılık ifadesinde, "Abi" dediği Muhammet Uslu'yu anlatacağım.
Kod adı, ‘Murat’ olan Muhammet Uslu, Başbakanlık Özel Kalem’de
çıkan Genelkurmay imamlarından biri. Muhammet Uslu’nun savcılık
ifadesini Habertürk’ten Fevzi Çakır’ın imzasıyla okuduk.
“Bana bağlı asker Cemaatçileri listede yazdım. Bunlar ‘Ahmet’ kod
adlı Yarbay Levent Türkkan, ‘Ramazan’ kod adlı Binbaşı Mehmet
Akkurt, ‘Adem’ kod adlı soyadını bilmediğim Binbaşı Fatih, ‘Yusuf’
kod adlı gerçek adını bilmediğim yüzbaşı, gerçek ismini bilmediğim
‘Rauf’ kod adlı Genelkurmay’da çalışan astsubaydır.”
Darbe gecesi Genelkurmay Başkanı Akar’ı derdest eden yaveri,
savcılıkta verdiği ifadesinde eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel
ile Hulusi Akar’ı makamına koydukları bir cihazla dinlediklerini
itiraf etmişti. Muhammet Uslu’nun ifadesinde de kesişen noktalar
var.
SES KAYIT CİHAZLARINI BANA GETİRİYORDU
“Genelkurmay Başkanı’nın emir subayı Levent Türkkan ‘Ahmet’ kod
adını; Genelkurmay’da çalışan Gökhan Eski ise ‘Salih’ kod adını
kullanıyordu. Bu 2 şahıs Genelkurmay Başkanı’nın odasına benim
kendilerine verdiğim ‘radyo’ diye tabir ettiğimiz ses kayıt
cihazlarını yerleştirip cihazlar dolduktan sonra bana getiriyordu.
Ben de onlara boş cihazları veriyordum. Bu şekilde uzun süre
Genelkurmay Başkanı’nı Cemaat adına dinledik.”
15 Temmuz darbesinin görüşüldüğü yerlerden biri de Muhammet Uslu’un
evi olmuş.
“15 Temmuz tarihinden bir gün önce yani perşembe günü benim haberim
olmadan Selahattin abi benim evime gelip salonda birileriyle
görüşme yapmış. Ben eve geldikten sonra eşim bana anlattı, hatta
bana kızdı. Onun anlattığına göre Selahattin abi önce tek başına
gelmiş. Eşimden, ‘Salonu kullanabilir miyim? Bir görüşme yapmam
gerekiyor’ diye izin almış. Yengem de eşimin yanına geldikten sonra
mutfağa geçip kapıyı kapatmışlar.”
Burada bir nokta koyup, Muhammet Uslu’nun temizlik işçisinden
Genelkurmay imamlığına giden süreci aktarmak istiyorum.
7 Temmuz ile 15 Ağustos 2000 tarihleri arasında Çankaya’da özel
sektörde temizlikçi olarak çalışıyor Muhammet Uslu. Daha sonra ise
Anadolu Üniversitesi İşitme Engelliler Öğretmenliği Bölümü’nü
bitiriyor. Cemaat evlerinde kalmaya da o sırada başlıyor. Ankara’da
dayın olacağına sırtını dayayabileceğin FETÖ’n olsun. Muhammet
Uslu, okulu biter bitmez GATA Sağlık Vakfı’nda işbaşı yaptırılıyor.
Bu sırada askerlik zamanı gelip çatıyor. Ne tesadüf! Askerliğini de
çalıştığı yer olan GATA Destek Komutanlığı’nda yapıyor.
SINAVDA RAKİPLERİ ELENİYOR VE YİNE ÖNÜ AÇILIYOR
Askerlik bitince bu kez tayini Kars’a çıkıyor. 2-3 yıllık öğretmen
olarak çalışıp, kısa sürede müdür vekili olarak Ankara’ya atanıyor.
Muhammet Uslu’nun Paralel Yapı’daki konumu yükseldikçe
bürokrasideki yükselişi de sürüyor. Kara Kuvvetleri’nde bir grubun
imamlığına yükseliyor. Aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı Özel
Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’ne geçiyor. 1 yıl çalışıyor. 2012
yılında KPSS’ye giriyor. Hani şu Fetullahçı çetenin soruları
çaldığı şaibeli KPSS sınavı.