AK Parti'de kongre tamamlandı.
Şimdi gözler kabineye çevrilmiş durumda. Kimlerin kabineye gireceği, hangi bakanların değişeceği dikkatli bir şekilde takip ediliyor.
Çünkü sıradan bir AK Parti kabinesi kurulmuyor.
Davutoğlu hükümetinin ardından olağanüstü kongre şartlarını yansıtan bir Bakanlar Kurulu teşkil ediliyor.
Yarı yarıya değişen MKYK’da bakan sayısı azaltıldı, parti yönetimi kadınlar ve gençlerle takviye edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Mayıs tarihinde külliyede bir araya geldiği AK Parti milletvekillerine, “Partiyi iyi çalıştırmak lazım. Partiyi şimdiden 2019 seçimlerine hazırlamak lazım.
Parti başarılı olursa hükümet de olur, başbakan da olur, cumhurbaşkanı da seçilir.
O nedenle parti çok önemli” demişti.
O nedenle hükümet ve parti ayrı ayrı güçlendirilerek, ‘güçlü parti, çalışan hükümet’ yönünde adım atıldı.
Bu Davutoğlu dönemindeki AK Parti’nin güçlü olmadığı ya da kabinenin çalışmadığı anlamına gelmiyor.
7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerini, 12 Eylül ve 23 Mayıs kongrelerini başarıyla tamamlamış bir parti ve hükümet için ‘güçsüz’ ya da ‘çalışmıyor’ denilemez.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan başka bir dizaynın içinde, onu anlatmak için bu tanımları kullandım.
Yeni dönemde kabinenin profili kadar, işlevi de önemli olacak.