Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı yarışında önemli bir virajı döndü. Cumhurbaşkanı adaylığından onur duyacağını söyledi. Hatta yaptığı son deparla birlikte göğüs farkıyla Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın önüne geçti. Ama cumhurbaşkanı adaylığı konusunda henüz son düzlüğe girilmedi.
Eğer Kılıçdaroğlu bu açıklamayı yaptıktan sonra Meral Akşener’den sıcağı sıcağına güçlü bir destek gelseydi... Dün ziyaret ettiği Temel Karamollaoğlu, kapının önüne çıkıp Kılıçdaroğlu’nun kolunu kaldırıp “İşte cumhurbaşkanı adayımız” deseydi, bu iş bitmişti.
Ama Kılıçdaroğlu ne dün görüştüğü Temel Karamollaoğlu’nun desteğini alabildi ne de Meral Akşener yeşil ışık yaktı.
KILIÇDAROĞLU’NUN HAMLELERİ
Akşener ve Karamollaoğlu, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını erken gündeme getirdiği kanaatindeler. Seçim kararı alındığı zaman cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi gerektiği görüşündeler. Ama Kılıçdaroğlu kendisi açısından yanlış yapmıyor. Tam aksine kendi ismini ön plana çıkararak Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı denklem dışına itiyor. Liderler masası kurulduğunda tek seçenek olarak kendisinin isminin kalması için hamle yapıyor.
...
Hep, Kılıçdaroğlu’nun kaderinin Akşener’in elinde olduğunu savunuyorum. Ama İYİ Parti ve CHP kurmaylarıyla yaptığım görüşmelerde bu tezimin eksik olduğu sonucuna vardım. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olup olmamasında anketler önemli olacak. Eğer Kılıçdaroğlu anketlerde seçilebilecek bir oranı yakalarsa ortak cumhurbaşkanı adayı olacak. Akşener de destekleyecek. Ama anketler Kılıçdaroğlu’nu göstermiyorsa bu kez Akşener ve Karamollaoğlu, masaya “Seçilecek aday” modelini getirecekler. Yani “Sen aday olma, seçilecek kişi aday olsun” diyecekler.