Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmak için yanıp tutuştuğunu biliyorum.
Kendisine rakip olarak gördüğü Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı püskürttüğünün farkındayım.
Muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olmaktan dolayı onur
duyacağını söylediğini biliyorum. “Ya benimle olun ya yolumdan
çekilin” diye partisine rest çektiğini unutmuş değilim. “Bir
de Kemal kardeşinizi deneyin” dediğini ben yazdım. Hatta
yakınlarının cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili soruları
karşısında, “Hiçbir sorun yok” dediğini duymuşluğum
var.
Peki, bu kadar belirti varken niye “Kılıçdaroğlu galiba
cumhurbaşkanı adayı olmak istemiyor” diye yazıyorum? Ayrıca ana
muhalefet lideri olarak cumhurbaşkanı adayı olmasının hakkı
olduğunu savunanlardanım.
YANLIŞLAR ZİNCİRİ
Ama bir cumhurbaşkanı adayının bu kadar yanlış işler yapacağını düşünememiştim. Yaşananlardan dolayı bir süredir “Kılıçdaroğlu galiba cumhurbaşkanı adayı olmak istemiyor” diye düşünmeye başladım. Çünkü tam da cumhurbaşkanı adaylığını garanti altına aldı diye düşünürken, Kemal Bey bir çuval inciri berbat etti. Hiç yokken bir ABD gezisi çıkardı. ABD’de kaybolduğu bir 8 saat yaşadı. Unutulmuşken başörtüsü teklifini gündeme getirdi. Yetmezmiş gibi Türkiye Cumhuriyeti’ni cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti yapmakla suçladı. Şimdi de icazet tartışmalarının odağında İngiltere gezisine çıkmış bulunuyor. Aslında iktidarın, ekonominin gündemden düşmesini sağladığı için Kılıçdaroğlu’na plaket vermesi gerekiyor.