İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı konusunda kararlı olduğunu biliyordum. O yüzden İmamoğlu bitti demeden bu iş bitmez, İmamoğlu kolay pes edecek biri değil diye yazdım. Hâlâ da aynı noktadayım. Ama İmamoğlu’nun bu denli gözünü kararttığının farkında değildim.
Son 25 yılda CHP’nin tek başarısı var. O da İstanbul seçimleri. Ankara, Mersin, Antalya ve Adana’nın kazanılmasını da küçümsemiyorum ama İstanbul’un sembolik önemi büyük.
Ekrem İmamoğlu, CHP’nin tek başarısına imza atan biri olarak cumhurbaşkanı adaylığının en doğal hakkı olduğunu düşünüyor. İmamoğlu, tekrarlanan İstanbul seçimlerini kazandığı 23 Haziran gecesinden itibaren kendini doğal cumhurbaşkanı adayı olarak görüyor. Kılıçdaroğlu’nun önünü kesme hamlelerine karşın geri adım atmayı aklından geçirmiyor.
KILIÇDAROĞLU’NUN MANEVRASI
2023 seçimlerine 2 yıl olmasına rağmen Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığı işini bir mimar titizliğinde dizayn etmeye çalışıyor. Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adaylığının önünü kesmek için bir dizi hamle yaptı.
1) Kılıçdaroğlu kendi adaylığını ortaya attı. “Cumhurbaşkanlığı onurlu bir görevdir. Elbette teklif gelirse kabul edilir. İttifak olacaksın derse oluruz” dedi.
2) Cumhurbaşkanı adayı profili ortaya koydu.
“Millet İttifakı’nın adayı, nefsini terbiye etmiş biri olmak zorunda. Başkanlığın verdiği muazzam yetkilerle yozlaşmayacak, gücünü hızlıca Meclis’e ve Başbakan’a teslim edecek bilgelikte biri olmalı. Ülkeyi cumhurbaşkanı değil, başbakan yönetecek. Bu tarihi adıma ancak nefsine hâkim olabilen ve kendinden önce ülkesini düşünen bir cumhurbaşkanı vesile olabilir” diye konuştu.
İMAMOĞLU’NU HEDEF ALDI
Bu tarifin iki anlamı vardı. Biri Kemal Kılıçdaroğlu, sadece adını ve soyadını yazmadan kendisini tarif etmişti. Ben cumhurbaşkanı seçilsem de parlamenter sisteme geçişi sağlayacak, yetkilerini başbakana devredecek, sembolik cumhurbaşkanı olmayı kabul edecek kadar nefsime hâkimim, dedi. Bu tarifin diğer yüzünde ise Ekrem İmamoğlu vardı. İmamoğlu seçilirse parlamenter sisteme geçişi kabul etmez, 5 yıl süreyle güçlü bir başkan olarak ülkeyi yönetir, demek istedi.