ANKARA’dan İstanbul’a yaptığı uzun yürüyüşün ardından Kemal Bey’le ilk kez karşılaştık.
Karşılıklı olarak koltuklara oturup sohbet etmeden önce, “Yürümeye devam ediyor musunuz?” diye sorduk. “Evet yürüyorum” dedi. Nasıl yürüdüğünü sorduk. “Evde yürüyorum” dedi. Yürüyüş bandına çıkıp çıkmadığı sorusu geldi ardından. “Yok” dedi. “Evin uzun bir koridoru var, telefon görüşmeleri de oluyor, orada yürürken konuşmaya devam ediyorum” diye anlattı.
Kılıçdaroğlu, yürüyüşü tamamlayıp evine döndükten sonra ne hissettiğini sorduk.
“Karavandan normal yatağa gelince değişiyor tabii” dedi. Karavandan sonra yatak biraz konforlu gelmiş. “Ama vücut alışıyor” diye ilave etti.
Kolay değil. 69 yaşında tam 429 kilometre yürüdü. Peki geriye dönüp baktığında ne hissetmiştir abaca? “Aynı yoldan karayolu ile döndüm. Ben burayı nasıl yürüdüm diye hayret ettim. Yürümüşüz. Gerçekten bir mucize.”
SOKAK EYLEMLERİNİN KRİTERLERİ
Tabii sadece yürüyüşü konuşmadık. Milliyet’ten Serpil Çevikcan, Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya ile birlikte üç gazeteciydik. CHP Lideri’ne güncel hangi konu varsa sorduk. Tabii ilk başta Kılıçdaroğlu’nun sokak eylemlerine devam edileceğine ilişkin açıklaması geliyordu. “Sokak eylemlerine devam edeceğiz dediniz mi” diye sorduk. “Elbette” dedi. Ardından ilave etti: “Eğer Parlamento’da konuşmanıza imkân verilmezse, söz hakkınız kısıtlanırsa, bunu kullanacağınız bir yer lazım” dedi. Biz ona sormadan o bize sordu, “Evde konuşmayacağım herhalde? Bir yerde konuşmam lazım”.