Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığının önünü kesmek için her yolu deniyor ama başarılı olabilecek mi emin değilim.
Çünkü Ekrem İmamoğlu, yarın cumhurbaşkanı adayı olacakmış gibi çalışıyor.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’yla Volkswagen Arena’daki etkinlikle tam bir cumhurbaşkanı adaylığı provası yaptı.
Volkswagen, Arena’daki ses ve ışık gösterisi için ciddi bir bütçe ayrılmış. İmamoğlu da o güne özel olarak hazırlanmış. İmamoğlu seçim kampanyasını başlatıyor. Sultanbeyli’yi ziyareti sırasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatıyla değil, cumhurbaşkanı adayı havasında konuştu.
İktidarı hedef aldı. “Artık yönetemiyorlar” dedi. “Ülkemizin bu idareden bir an önce kurtulması lazım” diye konuştu.
Bunları niçin aktarıyorum? İmamoğlu, cumhurbaşkanını halkın seçeceğini biliyor. O nedenle cumhurbaşkanı adayının belirleneceği masaya isminin halkın en çok desteklediği aday olarak girmesini istiyor. O nedenle halk tabanını genişletmeye çalışıyor. Karadeniz ziyaretiyle milliyetçi ve muhafazakârların, Diyarbakır gezisi ile Kürtlerin desteğini kazanmayı amaçlıyor.
İKİSİ ARASINDAKİ FARK
Kılıçdaroğlu sürekli olarak zikzak çiziyor. Bir yanda HDP’nin
desteğini sağlamak için Irak ve Suriye tezkeresine hayır diyor,
diğer yandan Yozgat’ta Kandil’i yerle yeksan etmekten söz
ediyor.
Bir yandan ülkenin tüm sorunlarını çözeceğini söylüyor, diğer yandan herkesi tehdit ediyor.
Ekrem İmamoğlu öyle yapmıyor. İlk zamanlardaki pırıltısını kaybetmesine, birinciliği Mansur Yavaş’a kaptırmasına rağmen halk tabanını güçlü tutmaya çalışıyor.