Ekonomik sıkıntı, fiyat artışları ve dövizin yükselişi en çok dar gelirlileri etkiliyor. Asgari ücretle çalışanlar, emekliler ve memurlar hayat pahalılığını en derinden hisseden kesimleri oluşturuyor. Bu ekonomik dalgalanmaya işsiz olarak yakalananların ise Allah yardımcısı olsun.
Düşük enflasyonu, üretimi ve yüksek büyümeyi esas alan yeni tip ekonomik modele ilişkin en önemli kaygım, insan unsuruydu. Çünkü AK Parti her zaman ekonomik modelinin merkezine insanı koydu. Refah artışını esas aldı. Ekmeği büyüttü. İnsanların ev ve araba sahibi olması için düşük faizli kredileri devreye soktu.
ACI REÇETE YOK
Yeni tip ekonomi modelinde beni en çok tedirgin eden, vatandaşa acı ilaç içirilmesi tehlikesiydi. Umudum Erdoğan’dı. O nedenle “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturunu esas alan Erdoğan’ın vatandaşa acı reçete çıkarılmasına izin vermeyeceğini düşünüyordum.
Asgari ücret artışında inancımın yanlış olmadığını gördüm. Asgari ücret yüzde 50 oranında arttı. Çalışanlar bu oranı fazlasıyla hak ediyorlar. Eğer ekonomik dalgalanma devam ederse çalışanları hayat pahalılığı altında ezdirmemek için başka destekler de düşünülmeli. Madem büyüyeceğiz, bu artıştan pay almak en çok dar gelirlilerin hakkı.
BAKAN VEDAT BİLGİN NE DEDİ
Şimdi önümüzde memur ve emekli maaşlarına yapılacak olan artışlar duruyor. Özellikle emeklilerin durumu çok sıkıntılı. Bu memurların iyi olduğu anlamına gelmiyor. Fiyat artışları karşısında memurlarımızı ve emeklileri rahatlatacak bir düzenlemeye ihtiyaç var. Hafta sonu Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’le bir temasım oldu. Enflasyon oranı açıklandıktan sonra memur maaşları ve emeklilerle ilgili çalışmalara başlayacaklarını söyledi. O nedenle bu aşamada bir oran ya da rakam söylemesinin mümkün olmadığını ifade etti.