Meral Akşener'i 28 Şubat'ta erkeklerin korkudan bacaklarının
titrediği bir dönemde yiğit bir kadın olarak tanıdım.
DYP'de A takımının Tansu Çiller'i sırtından hançerlediği 28
Şubat'ta Meral Akşener, dimdik durmuştu.
Meral Akşener'i DYP'de kadın kolları başkanı olduğu günlerden
bugüne kadar ilgiyle takip ettim.
Çünkü o 28 Şubat'ta birçoklarının makam mevki kapmak için asker
kapısında esas duruşta beklediği, ”Mehmetçik siyasetçi” imajının
geçerli olduğu günlerde, demokrasinin yiğit bir savunucusu ve yüz
akı olmuştu.
Refahyol döneminde, askerlerle-Demirel arasında mekik dokuyan 28
Şubat'ın Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel'i görevden almıştı.
Alaaddin Yüksel makamı boşaltıp gitmek yerine Demirel'e çıkmış,
oradan aldığı destekle askerlere koşmuş ve makamı boşaltmamaya
karar vermişti. Emniyet Genel Müdürlüğü'ne atadığı Kemal Çelik
görevine başlayamıyordu. Çünkü Alaaddin Yüksel akşam çıkarken makam
odasının kapısını kilitliyor ve makamını boşatmıyordu. Bir gece
yarısı kapıyı kırdırıp Emniyet Genel Müdürü Kemal Çelik'i makamına
oturtan kişi İçişleri Bakanı Meral Akşener'di. AK Parti döneminde
ise aynı Alaaddin Yüksel uzun süre Ankara Valiliği yaptı. Yüksel'in
vali olduğu günlerde, ”28 Şubat Valisi” üzerinden AK Parti'yi
eleştirmiştim.