Siyasi tarihimiz aynı zamanda darbeler geçidi gibi.
27 Mayıs’ta var, 12 Mart’ta,
12 Eylül’de.
Ama artık sadece darbeler tarihi yok.
Bizim demokrasinin darbeye galip geldiği 15 Temmuzumuz da var.
Demokrasi destanının yazıldığı 15 Temmuz’u dün Yenikapı meydanı ile
taçlandırdık.
Yenikapı’ya katılanlar 5 milyon olarak açıklandı. 15 Temmuz’dan bu
yana Türkiye’nin meydanlarını dolduranlar ise 50 milyona
ulaştı.
15 Temmuz’da sokağa çıkarak darbeyi önleyen millet, bir ilke imza
attı. 7 Ağustos’ta ise Yenikapı meydanında başka ilkler
yaşandı.
İktidarı ve muhalefetiyle ilk kez siyaset aynı meydanda ve darbeye
karşı yan yanaydı. Meydanda milyonlar, ellerde ise tek bayrak
vardı.
İlk kez bir Genelkurmay Başkanı meydanda ve kürsüdeydi.
AK Partilisi, CHP’lisi, MHP’lisi olarak Türk bayrağı yetti bize.
Çünkü biz o meydanda aynı zamanda AK Partiliydik, CHP’liydik,
MHP’liydik. Aynı zamanda Türk’tük, Kürt’tük. Zaza’ydık, Çerkez’dik,
Arap’tık, Boşnak’tık, Pomak’tık.
Hepimiz Sünniydik, hepimiz Aleviydik.
Hepimiz Türk milletiydik.
YENİKAPI MEYDANI BAŞLI BAŞINA BİR MESAJDI
Yenikapı meydanı başlı başına bir mesajdı ama katılımcılar da
konuşmalarında çok önemli mesajlar verdiler.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “15 Temmuz yeni bir istila
denemesiydi” sözleriyle 15 Temmuz’un sadece bir darbe girişimi
olmadığı gerçeğini hatırlattı. “Kutuplaşma ve cepheleşmeyi bıçak
gibi kesmeliyiz” diyerek tarihi bir uyarıda bulundu.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu kürsüde izlerken, onun da içinden,
“İyi ki gelmişim, iyi ki bu tarihi anda burada olmuşum” dediğini
hisseder gibiydim. “15 Temmuz bize yeni bir uzlaşma kapısı araladı”
derken ne kadar haklıydı. “15 Temmuz’da yeni bir Türkiye var”
derken ne denli isabetli konuştu.
15 Temmuz gecesinden bu yana süreci soğukkanlı, kucaklayıcı ve
muhalefetle diyalog halinde yürüten Başbakan Binali Yıldırım’ın,
“Siyasetteki birleştirici bu tabloyu bozmayacağız. Buradaki birliği
gözümüz gibi koruyacağız” sözü önemliydi.
SİYASETTE YENİ BİR DÖNEMİ KAPISI ARALANDI