Sonra bir görevli daha geldi. Kapıyı Berin Hanım açtı. Bu kez idam ipinin parasını istiyorlardı. Sadece ipin parası istenmiyordu. Menderes’i asan celladın parası, idam ipinin parası, kefen parası, bir de yediği yemeğin parası. Darbeciler cömertlik yapıp sehpanın parasını istememişti. Menderes’in ailesi, cellat parası olarak 150 lira ödedi. Kefen parası, ip parası, yemeğin parası kuruşu kuruşuna tahsil edildi. Darbe böyleydi işte. Hem asar hem de astığı ipin parasını senden isterdi.
Bugün 27 Mayıs. Ne zaman ki 27 Mayıs olsa bir hüzün kaplar içimi. Çünkü bilirim ki 27 Mayıs darbelerin anasıdır. Menderes’in idam edildiği 17 Eylül günü ise bir acı gelir oturur şu yüreğime. Yine bilirim ki 27 Mayıs’ın açtığı yoldan sadece Menderes idam edilmemiştir. Sadece Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkanasılmamıştır. 27 Mayıs’ın açtığı yoldan gidenler 12 Mart’ta üç fidanı asmıştır. Eğer 27 Mayıs’ta o yol açılmasa 12 Mart’ta Deniz Gezmiş’ler idam edilemezdi. O sehpa bir kere kurulmaya görsün...