Meclis, bütçe maratonunu tamamladı. Şimdi yeni bir sınava hazırlanıyor.
HDP'lilerin dokunulmazlığının kaldırılması konusunu kast ediyordum.
Bütçe görüşmeleri nedeniyle Meclis'teydim.
HDP'lilerin dokunulmazlıklarıyla ilgili fezlekeler dün Meclis'e geldi.
Bir an 2 Mart 1994 tarihine, Leyla Zana, Hatip Dicle, Sırrı Sakık ve Ahmet Türk'ün dokunulmazlıklarının kaldırıldığı geceye gittim.
O gün sadece DEP'lilerin dokunulmazlıkları kaldırılmamış, Hasan Mezarcı dokunulmazlığı kaldırılmadan evindeyken gözaltına alınmıştı.
O gün Meclis ablukaya alınmış, bir DGM darbesi yaşanmıştı.
Türkiye, 90'lı yılların Türkiye'si değil.
Bugün HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının Kürt sorununun çözümüne etkisinin ne olacağını düşünen kadrolar işbaşında.
HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının terörle mücadeleyi siyasi zemine taşıyıp, HDP'lilere can suyu olup olmayacağının iyice tartışılması gerekiyor.
HDP'lilere, haksızken haklı zemine kavuşmalarına imkan verilmemeli.
Meclis'in ablukaya alınması, Meclis'in kapısında kafasına bastırılarak milletvekilinin gözaltına alınması, polisin Meclis'in içine girip, milletvekillerini gözaltına alması söz konusu olamaz.