Hafta sonunu Başbakan Davutoğlu ile geçirdik desem yeridir.
Cumartesi günü Başbakan'la Almanya'daydık. Pazar günü ise seçim
beyannamesinin açıklandığı toplantıyı izledik. İzlenimlerimi
paylaşacağım. Ama seçim beyannamesine ilişkin en sonda
söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Başbakan beyannameyi açıkladıktan
sonra içimden, ”Madem bu vaatlerde bulunabiliyordunuz da 7 Haziran
öncesinde bunu neden yapmadınız” diye geçmedi değil.
AK Parti, ”Dört dörtlük” bir seçim beyannamesi açıkladı. 7 Haziran
öncesi mega projelerin ve daha çok devlette devamlılığın esas
alındığı bir beyanname açıklanmıştı. Bu kez, ”Kimsesizlerin
kimsesi” olan AK Parti profiline uygun bir beyanname ile ortaya
çıkıldı. 2002 ruhuna dönülmek demekse, bu o anlama geliyor.
Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı, ”Halk Beyannamesi”ydi. AK Parti
yeniden insana dokundu.
Beyannameyle ilgili ayrıntılara geçeceğim. Ama önce salondan birkaç
gözlemimi paylaşmak istiyorum. AK Parti toplantılarının önemli bir
özelliği salon düzeni. AK Parti bu konuda siyasete de bir standart
getirdi. Yine her şey düzenliydi.