Meclise girdiğimde HDP grubu bitmiş, CHP grubu ise toplanmak üzereydi.
Pervin Buldan ile Mithat Sancar çıkıyorlar, Kılıçdaroğlu da gruba doğru geliyordu.
Karşılaştılar, tokalaştılar. Zaten etrafları kalabalıktı, sadece ayaküstü bir selamlaşma yaşandı.
“Dostlar buluştu” dedim. Güldük.
CHP liderini bir süre grupta izledim. Kılıçdaroğlu’nun söylemi değişti. Bir süredir “Ben yapacağım, ben çözeceğim” diyordu. İYİ Partili Cihan Paçacı’nın uyarısından sonra “Dostlar” söylemine tekrar döndü.
“Bize yetki vereceksiniz, dostlarımızla beraber bu ülkede nasıl bir bahar havası estireceğiz” diye konuştu. Neden, “Gerçekten de bahar havası estireceğiz. Kimseye kötülük yapmayacağız” deme gereği duydu anlamadım. Herhalde CHP gelirse kötülük yapacak diye bir kaygı var diye kulağına gelmiş.
Kılıçdaroğlu her şeye değindi ama bir tek siyasi cinayetler konusuna girmedi. Oysa Meclis kürsüsünden siyasi cinayetlerle ilgili kaygısını paylaşmasını beklerdim.
ATEŞLE OYNAMAK
Bunlar çok tehlikeli söylemler. İlk olarak karışık dönemlerin
aktörlerinden olan Mehmet Eymür gündeme
getirmişti. Kılıçdaroğlu ise siyasi bir nitelik....