Kaşıkçı cinayetini soruşturmak üzere ülkemize gelen Başsavcı Suud el Muceb, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ile iki kez görüştükten sonra dün cinayet mahalli olan Başkonsolosluk’ta incelemelerde bulundu.
Görüşmeler sırasında Suudlu Başsavcı’nın cinayeti aydınlatmak için elindeki bilgileri paylaşmaktan ziyade Türkiye’nin elindeki bilgi ve belgeleri öğrenmeye çalıştığı anlaşılıyor. Başsavcı Muceb’in temasları sırasında ısrarla Cemal Kaşıkçı’nın telefonunu istediği ortaya çıktı. Kaşıkçı, Başkonsolosluğa girmeden önce nişanlısı Hatice Cengiz’e telefonu vermiş ve, “Eğer, gecikirsem Yasin Aktay’ı ara” demişti. Kaşıkçı, Başkonsolosluk’tan çıkmayınca Hatice Cengiz, AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay ile Türk-Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı’yı arayarak yardım istemişti. Suudlu Başsavcının Kaşıkçı’nın telefonunu istediği, böylece kimlerle ve ne kadar süre görüştüğü bilgisine ulaşmaya çalıştığı öğrenildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ı iki ziyareti sırasında da ısrarla Kaşıkçı’nın cep telefonunun imajını isteyen Suud el Muceb’in bu tavrı Türk tarafında rahatsızlık meydana getirdi.
Başsavcı Muceb, Suudi Arabistan’dayken Kaşıkçı cinayetinin önceden planlandığını açıklamıştı. Eğer cinayet planlıysa, bunu planlayan biri var demektir. Kim planladı? Kaşıkçı’nın öldürülmesi için infaz ekibini iki uçağa bindirip Türkiye’ye kim gönderdi? Daha da önemlisi onlara Kaşıkçı’nın öldürülmesi talimatını kim verdi? İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ı iki kez ziyaret eden Suudlu Başsavcı’nın, “Kaşıkçı cinayetinin önceden planlandığını açıkladınız. Peki sizce cinayeti kim planladı?” sorusuna cevap vermediği ortaya çıktı.
İŞBİRLİĞİNE YANAŞMADI
Bunun üzerine Başsavcı Suud el Muceb’e, Kaşıkçı cinayetine ilişkin iki soru soruldu.
1- Bir yerli işbirlikçiden söz ettiniz. Bu yerli işbirlikçi kim?
2- Kaşıkçı’nın cesedi nereye gömüldü?