Mattis’in öncelikleri ile Ankara’nın öncelikleri farklıydı.
Türkiye’nin İran ve Rusya ile geliştirdiği ilişkinin boyutları ABD tarafından dikkatle takip ediliyor. Sadece takip edilmiyor, en önemli başlıklardan birini oluşturuyor. Rusya ile görüşmeler hakkında her defasında kendilerinin de bilgilendirilmesi için çaba gösteren ABD, İran’ın da denkleme eklenerek üçlü bir mekanizmanın oluşmaya başlamasını ise endişeyle takip ediyor.
Suriye’de her defasında önü tıkanan Türkiye ile Rusya ve İran’la ilişkileri geliştirme konusunda ise istekli. Rusya ile anlaşarak Fırat Kalkanı operasyonunu gerçekleştiren Türkiye, Suriye’de kendine yeni bir kanal açtı. Bunu da sürdürmekle kararlı. Türkiye, Rusya ve İran’la birlikte oluşturulacak olan 4 çatışmasızlık bölgesini kontrol etmeyi planlıyor. Kısa bir süre önce İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakiri’yi ağırlayan Türkiye, yakında Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov’u misafir edecek.
PYD-YPG’YE SİLAHLAR
ABD Savunma Bakanı ile görüşmelerde Ankara’nın önceliği ise ABD’nin PKK’nın Suriye kolu olan PYD-YPG ile kurduğu ilişkiydi. Mattis, PYD-YPG ile girilen ilişki konusunda Ankara’yı rahatlatmaya çalıştı. PYD-YPG ile ilişkinin DAEŞ’e karşı verilen mücadele ile sınırlı olduğunu söyledi. Ankara, ABD yetkililerinden masada her defasında aynı gerekçeyi dinleyip, sahada tam tersi yöndeki uygulamalara tanık olduğu için, itirazlarını belgeleyen bir dosya sundu.
Ürdün gezisi dönüşünde ABD’nin, PYD-YPG’ye verdiği silahların bin kamyona ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu silahların PKK’nın eline geçip Türkiye’ye karşı kullanılma tehlikesini gündeme getirdi.