AGİT ve Avrupa Konseyi üyelerinden oluşan Uluslararası Seçim
Gözlem Heyeti 1 Kasım seçimlerine ilişkin raporunu hazırladı.
Rapordan bazı bölümleri paylaşmak istiyorum.
“Seçimle ilgili yasal çerçeve demokratik seçimlerin yapılabilmesi
için gerekli şartları genel olarak sağlamaktadır”
Sadece yasal çerçeve değil, seçimlerin organizasyonuna ilişkin de
tespitler var.
“Seçimler, yargı mensupların ve temel siyasi parti temsilcilerinden
oluşan seçim idaresi tarafından iyi bir şekilde organize
edilmiştir.”
Eyvallah…
Türkiye 1876'dan bu yana seçim yapan, 14 Mayıs 1950'de ise, hakim
denetimindeki “Gizli oy açık tasnif” sistemine göre hilesiz
şaibesiz seçimleri yapmayı başarabilen bir ülke.
AGİT raporunda da, ”Seçimler iyi bir şekilde yönetilmiştir ve
teknik hazırlıklar hukuki süre bitimleri içerisinde başarı ile
tamamlanmıştır” deniliyor.
Farklı dil ve lehçelerde propaganda yapma imkanının getirilmesi de
olumlu bulunan bir husus olarak raporda yerini alıyor.
“Herhangi bir dilde ya da lehçede propaganda yapma özgürlüğü Mart
2014 itibariyle garanti altına alınmıştır” deniliyor.
Yüzde 10'luk seçim barajı, seçim sürecindeki şiddet ile ifade
özgürlüğüne ilişkin eleştiriler de raporda önemli bir yer
tutuyor.
Benim asıl dikkati çekmek istediğim nokta ise farklı.