Meclis Başkanı İsmail Kahraman konuşurken, CHP milletvekilleri dikkatli bir şekilde dinliyordu. Meclis Başkanı’na hayran olduklarından değil, ‘Atatürk’ deyip demeyeceğini tespit etmeye çalışıyorlardı. İsmail Kahraman konuşmasının sonunda ‘Atatürk’ deyince en çok CHP milletvekilleri rahatladı. AK Parti milletvekilleri ise İsmail Kahraman’ın yeni dönemde Meclis başkanı olup olmayacağıyla ilgiliydiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iradesinin İsmail Kahraman’ın Meclis başkanlığının devamından yana olduğu söyleniyor. Bir dönem daha, ‘İsmail Abi’ formülü geçerli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını dinlemek için ülkemizde görev yapan diplomatlar yoğun ilgi gösterince kordiplomatik loca dolmuştu. Erdoğan konuşmasında en geniş yeri Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlık referandumuna ayırdı.
ÜSLUP FARKI
Barzani’ye yönelik uyarılarını sürdürdü ancak, ilk kez farklı bir mesaj verdi. “Kuzey Irak Yönetimi yaptığı yanlıştan dönme erdemini gösterdiğinde Türkiye, devleti ve milletiyle bu kardeşlerimizin yanında olmaya devam edecektir” dedi. Erdoğan sürecin başından itibaren ilk kez hem sopayı gösterdi hem havucu uzattı. Ayrıca üslup da değişti. İlk başlardaki sert üslubun yerini, tatlı sert bir ton aldı. Barzani’ye tepki ile Kürt halkı ayrı tutulmaya özen gösterilmeye başlandı. Erdoğan bunun ilk işaretini cumartesi günü Erzurum’da verdi. “Bu meselenin Kuzey Irak’taki Kürt halkıyla alakası yoktur” dedi. AK Parti’nin önemli bir Kürt seçmeni ve Türkiye’nin ciddi bir Kürt sorunu var. Barzani’nin bağımsızlık referandumuna tepki gösterilirken, Kürt vatandaşlarımızın gönüllerinde yaralar açılmaması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu fark etti. Çünkü bu arada bölgenin nabzını yansıtacak isimlerle görüşmeleri oldu. Bir anekdot aktarmak istiyorum.
- Efendim, üslubunuz çok sert.
- Bağımsızlık referandumu yaptı, nasıl sert olmam...