Abdulkadir Selvi Yeni Şafak Gazetesi

Yarın çok daha geç olabilir

Anayasa Mahkemesi'ne en son Haşim Kılıç'ın hepimizi üzen gömlek değiştirmeyle ilgili konuşmasını yaptığı gün gelmiştim. Haşim Bey'in ağzından o kelimeler dökülürken Anayasa...

28 Nisan 2015 | 4.061 okunma

Anayasa Mahkemesi'ne en son Haşim Kılıç'ın hepimizi üzen gömlek değiştirmeyle ilgili konuşmasını yaptığı gün gelmiştim.
Haşim Bey'in ağzından o kelimeler dökülürken Anayasa Mahkemesi'nin tavanı sanki tepeme çökmüştü. Şaşırmıştım, üzülmüştüm.

Ondan sonraki törenlere katılmak içimden gelmedi. Güzel hizmetleri olmasına rağmen finali iyi olmadı Haşim Bey'in.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ı ise her zaman saygın bir hukukçu olarak izledim.
Zühtü Arslan dünkü törenlerde klasik bir konuşma yapmadı. Saygın bir hukukçu olarak farkını fark ettirdi. Türkiye'nin en ciddi rejim sorunu olan vesayet sistemini tartışmaya açtı.

Yargının vesayet sistemiyle yüzleşmesi gibi çok önemli bir noktaya değindi. 27 Mayıs darbesiyle yeniden şekillendirilen yüksek yargı kendini vesayet sisteminin koruyucusu olarak gördü. O zihniyetle hareket ettiği için partileri kapattı, başörtüsüne yasak kararları verdi, darbecilerin yanında yer aldı.

Hafta sonu yaşadığımız “paralel yargı darbesi”nin üzerine gelince, bu uyarı çok daha anlamlı oldu. Zühtü Arslan'ın sıcağı sıcağına bu olaya değinmek istediğini zannetmiyorum. Ama 17 Aralık'tan bugüne kadar bu ülke yargı üzerinden darbe girişimine maruz kalmıyor mu? Hafta sonu yaşanan olay ise paralel yargının neleri göze alabileceğini göstermesi açısından önemliydi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu affetti 22 Kasım 2024 | 2.821 Okunma Meclis’te barikat kurmak 21 Kasım 2024 | 1.396 Okunma ‘Annem Ankara’ günü 20 Kasım 2024 | 2.162 Okunma Öcalan’ı diri diri İmralı’ya gömdüler 19 Kasım 2024 | 3.740 Okunma Erdoğan’dan AK Parti’ye Cumhur İttifakı uyarısı 18 Kasım 2024 | 1.742 Okunma