ANKARA’da gözler YSK’dan gelecek habere çevrilmişti.
YSK kararında ısrar etti, iptal kararı vermedi. Ama bu karar
tartışmayı bitirmedi.
Çünkü YSK, referandum sürecini iyi yönetemedi.
YSK’nın kararı beklenirken, CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke,
“Meclis’ten çekilmeyi de konuşabiliriz” dedi. Böke’nin
açıklamasının mürekkebi kurumadan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök
sorumlu bir açıklama yaptı; “Sine-i millet kararı yok”
dedi.
Gerçi Kılıçdaroğlu da “Bu seçimi tanımıyoruz” demişti. CHP’nin bu
seçim sonucunu tanımamaya değil, tam aksine “Yüzde 49’u
çerçeveletip genel merkeze asmaya” ihtiyacı var. Yüzde 49 demek,
bir adım ötesinde yüzde 50-51 demektir. CHP şimdiye kadar tarihinde
yüzde 49’u bulmadı. Kılıçdaroğlu 49’a liderlik yaptıktan sonra,
“Referandum sonuçlarını tanımıyoruz” diyor. Tam aksine yüzde 49’a
teşekkür ediyoruz, milletimiz bize büyük bir sorumluluk yükledi. Bu
sonuçlar bir sonraki seçimde iktidarın işaretini taşıyor demesi
gerekiyordu.
Kılıçdaroğlu yüzde 49’a liderlik yaptı ama onu yönetemiyor. Oysa
yüzde 49’la oluşan uzlaşmayı koruyabilse ilk seçimde başarının
kapısını aralayabilir.
Kılıçdaroğlu yüzde 49’un ne anlama geldiğini anlayamadı ama
Cumhurbaşkanı Erdoğan fark etti. O nedenle referandum gecesi
“Tencere-tava hep aynı hava” diyerek kriminalize etti. Kılıçdaroğlu
da o tuzağa düştü.
AK PARTİ SONUÇLARI ARAŞTIRACAK
CHP, YSK ile sokak arasında yüzde 49’la elde ettiği sermayeyi
tüketirken, AK Parti referandum sandığından çıkan mesajı
araştırıyor.
Başbakan referandumla ilgili olarak, “Kendi payımıza düşen mesajı
aldık” dedi.
AK Parti, referandum sonuçlarına ilişkin bölgelerde araştırma
yaptıracak. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük şehirlerle
ilgili ise ayrı bir çalışma yapılacak. ANAR Genel Müdürü İbrahim
Uslu, “klasik sağ-sol kalıplarının kırıldığını ve başta İstanbul
olmak üzere şehirli, daha eğitimli, dünyaya entegre olan, bireysel
hak ve özgürlükleri önemseyen yeni bir sosyolojinin oluştuğunu ve
referandum sonuçlarında bunların etkili olduğunu”
anlatıyor.