Hafta sonu İran’da çeşitli yerleşim birimlerinde geçmiştekilerden çok farklı bir dizi saldırı gerçekleştiği…
Bu saldırılarda İsfahan başta olmak üzere;
- Tebriz,
- Hamadan,
- Karaj,
- Dezful,
- Azerşehr,
- Hoy gibi yerleşim alanlarında konuşlu, İran’ın var olan ve geliştirmeye çalıştığı stratejik kabiliyet ve kapasitesiyle ilgili bazı hedeflerin vurulduğu…
Bunların içinde;
- İran’ın geliştirmeye çalıştığı nükleer kabiliyetiyle ilgili tesislerinin,
- Motor ve ateşleyicileri dâhil olmak üzere bazı füze/roket, SİHA, İHA, kamikaze dronu üretim alanlarının,
- Mühimmat ve silah depolarının,
- Bir rafinerinin,
- Hamadan ve Karaj askeri üsleri dâhil bazı askeri kışlaların olduğu…
Bu saldırılarda;
- Savaş uçaklarının,
- Dronların,
- Bazıları düşürülen Headcopterlerin kullanıldığı…
Bu saldırıların sadece İran’ın içiyle sınırlı kalmadığı, pazar günü Suriye’de El-bu Kemal yakınlarında Irak’tan Suriye’ye geçen bir İran askeri konvoyunun vurulduğu…
Çeşitli kaynaklarda ifade ve iddia edildi, konum, görüntü ve veri paylaşıldı.
İran geçmişte de İran’ı içinde hedef alan -kimi zaman kamuoyuna yansıyan, kimi zaman yansıtılmayan- bir dizi suikast, sabotaj ve kundaklamayla karşı karşıya kalmıştı.
Bunlar "temelde İsrail’in güvenliğini" ve ABD’nin denge, etki, mesaj, dizayn ve gelecek kurgularını esas alan, İran’ın nükleer kabiliyet ve kapasitesiyle ve İran’ın İran dışındaki açık-örtülü ve vekil faaliyetleriyle ilgili, yapılana cevap ve karşılık verme, mesaj üretme gibi bazı detayları da barındıran, genellikle Mossad’ın vekilleriyle gerçekleştirdiği istihbarat operasyonlarıydı.
Ancak yaşanan bütün bu saldırılar (tarafların olası bütün köpürtme, abartma ya da küçük gösterme gayretlerine rağmen) geçmişte yaşanan "İstihbarat orijinli" suikast, sabotaj ve kundaklamalardan farklı:
- Askeri karakter taşıması,
- Kullanılan silahlar ve metotları,