Çevremiz kan gölü haline gelmişken “2016 yılı”
için ne yazmalıyım diye debelendim durdum. Meramımı ifade edecek
söz bulmakta çaresiz kaldım. Kafamın içinde yüzlerce soru geçit
töreni yaptı. Tabii ki ümitvar olmak, iç açıcı cümleler kurmak
gerek. Ümitvâr olmak, belki de 2016 yılı hepimizin muhtaç olduğu
şeydir. Emniyet duygusunun giderek yok olduğu dünyada elimizdeki
yegane güç de, bu. Ümit olduğu müddetçe, her şeye rağmen, yapacak
çok şey var.
İnsanın tarihi 'söz' ile başladığına göre, yine 'söz' ile devam
edecek. Hakikatte, güzel olmayan söz, söz bile değildir. O halde
sözün güzelini arayıp, o söze uyanlardan olmak için cehdetmek
lazım. İnsan tabiatı gereği 'güzel söz'e meyleder,
kulaklarını bunun için açık tutar. İnsanlar peygamberlere hakikatli
güzel söz söyledikleri için, bu sözlere ihtiyaç duydukları için,
kendilerini sanrılarından ve yanılgılarından kurtardıkları için
kulak vermemişler miydi? “Peygamber hayatı” bize
söz ile yaşanılan şeyin bir ve aynı olduğunu göstermemiş miydi?
Gerçekte, “Sana nasıl göründüğümü anlat bana”
cümlesinde kitleniyor hikâyemizin aslı esası. Anlamak, kavramak
için tek ihtiyacımız, galiba şimdilik bu, dinlemek. Birbirimize
nasıl göründüğümüzü, 'görünen şey' ile 'olduğumuz şey' arasındaki
farkı anladığımızda çatal düzleniyor. İşte o zaman,
'söylediklerimiz' ile 'yaşadıklarımız' arasındaki farkı
kapatabiliriz. Fazla lafa gerek yok, işte İlâhî bir söz:
“O sizi topraktan yarattı ve sizden
yeryüzünü imâr etmenizi istedi”. İmâr etmek, binalar
dikmek değildir, insanları yaşadıkları hayattan hoşnut kılmak,
birbirinden emîn kılmak sanatıdır. İmâr etmek, insanlar arasında
güveni inşâ etmektir.
Meğer “ömür” ile “imâr” aynı
kökten geliyor imiş. Her birimiz birer mimarız ve yaşadığımız
müddetçe hem kendimizi, hem çevremizi imâr etmekle mükellefiz. Bu
dünyadaki varlığımızın anlamını keşfetmek, hayatımızı o anlam
çerçevesi içinde inşâ etmeli değil miyiz? Bu yüzden büyüklerimiz,
“imâr ile geçmeyen ömür, ömür
değildir” yahut “imâr ile geçmeyen ömür
ma'mûr olamaz” demişler. İnsanın kendi ahlakını ma'mûr
etmesi, 'güzel söz'ün ta kendisi.