Trump’ın Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un ile başlattığı nükleer zirve fiyaskoyla sonuçlandı. Zirveden anlaşma çıkmaması en fazla Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ı mutlu etmiş. Analistler bu yorumu tescilli “Neocon” olan Bolton’ın anlaşmazlıkları diplomasiyle değil güç uygulayarak çözme yöntemine inanmasına dayandırıyorlar. Trump’ın Kuzey Kore ile anlaşma girişimine en sıcak destek ise Demokratlardan geldi. Temsilciler Meclisi’nden 18 Demokrat zirve öncesinde yaptıkları açıklamayla Trump’ı destekledi. Açıklamaya Trump’ın en sert eleştirmenlerinden Alexandria Ocasio-Cortez, Raşide Tlaib ve İlhan Ömer de imza attı.
Trump, Vietnam’da Kim Jong-Un ile görüşürken, eski avukatı Michael Cohen, “Rusya Soruşturması” kapsamındaki iddialarla ilgili olarak Kongre’de ifade veriyordu. “New Yorker” dergisi Trump’ın ruh halini bir karikatürle yansıttı. Karikatürde “Trump, Kuzey Kore füzelerinin Michael Cohen’e ulaşıp ulaşamayacağını öğrenmek istiyor” sözleri yer aldı. Cohen, Kongre’deki oturumlarda da Trump’ı suçlayan açıklamalar yaptı. Ancak Cohen, Trump’ın 2016’daki Başkanlık seçimlerinde Rusya ile anlaştığına dair ciddi kanıt sunmuyor.
Jeff Sessions’dan boşalan Adalet Bakanlığına William Barr’ın getirilmesinin ardından Robert Mueller’in soruşturmayla ilgili raporunu teslim etmesi bekleniyor. Soruşturmayı denetleyen Bakan Yardımcısı Rod Rosenstein yakında ayrılıyor. Sessions feragat ettiği için soruşturmayı Rosenstein denetliyordu. Rosenstein de FBI eski başkanlarından Mueller’ı görevlendirmişti. Mueller’dan önce soruşturmayı FBI Başkanı James Comey yürütüyordu. Trump ise Comey’i görevden almıştı. Sessions’ın soruşturma yetkisinden feragat etmesine fena halde içerleyen Trump, Mueller’ı kendisine yönelik bir “cadı avı” başlatmakla suçluyor. Demokratlar, Mueller’in raporunun kamuya açılmasının engellenmemesi için önlem alıyorlar.
6 Kasım’daki seçimlerde Demokratlar’ın “Temsilciler Meclisi”nde çoğunluğu elde etmesi “Rusya Soruşturması”nı yakından ilgilendiriyor. Demokratlar, Trump’ın azledilmesi dahil bir çok seçeneği dillendiriyorlar. Senato’yu Cumhuriyetçiler kontrol ettiği için azil seçeneği pek mümkün gözükmüyor. Meclis azîl süreci başlatsa bile Senato’nun da üçte iki oy çoğunluğuyla karar alması gerekiyor.. Aslında sorun, hukuki olmaktan çok siyasi nitelikte ve Demokratlar 2020’deki seçimlerde Trump’ı bu yolla sıkıştırabileceklerini düşünüyorlar. Bazı hukukçular göre Trump, Ruslarla anlaşmaktan değil, ‘adaleti engellemekle’ suçlanmaktan korkmalı. Bu hukukçular, Trump’ın FBI Başkanı Comey’yi azletmesini bu bağlamda değerlendiriyorlar.
Trump’ın başını ağrıtan bir diğer sorun, ABD’nin Meksika sınırından göçmen girişlerini engellemek için vaat ettiği duvar inşası. Trump, Kongre’den bütçe çıkartamadığı için “Ulusal Acil Durum” ilân etmişti. Trump bu yolla, Savunma Bakanlığı başta olmak üzere çeşitli fonlardan çekeceği paralarla duvarı yapmak istiyor. Kongre Demokratlar’ı ise Ulusal Acil Durum uygulamasını durdurmaya çalışıyorlar. Aralarında Rand Paul’ün yer aldığı bazı Cumhuriyetçi senatörler ise Demokratlar’a destek vereceklerini ilan ettiler. Beyaz Saray, Ulusal Acil Durumu sona erdirecek karar çıkması halinde Trump’ın veto edeceğini duyurdu.
Benzer durum Temsilciler Meclisi’nde bireysel silahlanmayı zorlaştıran iki ayrı yasa tasarısı için de geçerli. Cumhuriyetçiler bireysel silahlanmayı neredeyse kutsal hak olarak görüyorlar. ve kısıtlanmasını istemiyorlar. Çok az sayıda Demokrat silah kontrol yasasına” hayır” oyu verirken çok az sayıdaki Cumhuriyetçi “evet” oyu verdi. Temsilciler Meclisi’nden çıkan kararlar, bireysel silahlanma konusunda son 25 yıl içinde verilen ilk karar niteliği taşıyor.